Meme kanseri, memenin süt bezlerinde ve süt kanallarındaki hücreler arasında, çeşitli etkenler sonucu kontrolsüz şekilde çoğalan tümöral yapı olarak tanımlanmaktadır.
Kanser hücreleri lenf ve kan yoluyla vücudun diğer organlarına yayılabilir.
Meme kanserinde en önemli nokta kanserin kan ve lenf yolu ile diğer organlara yayılmadan tanının konmasıdır.
İçindekiler
Meme kanseri ciddiyetini düşünecek olursak;
- Meme kanseri kadınlarda görülen kanserlerin %33’ünü oluşturuyor.
- Tüm kanser hastalarının ise %20’sini tehdit ediyor.
- Meme kanseri kadınlara oranla erkeklerde çok nadir görülmektedir. Ancak hastalık geliştiğinde seyri kadınlarda görülen meme kanserine göre maalesef daha hızlı ve kötüdür.
- Meme kanserinin görülme sıklığı yaş ilerledikçe artmaktadır.
- Şişmanlık, doğurganlık çağındaki kadınlarda meme kanseri riskini 2 katına çıkarmaktadır.
- Aile öyküsünde meme kanseri olması da görülme riskini artırmaktadır.
Beslenme ve meme kanseri ilişkisi ele alındığında;
- Hastalık öncesi, tedavi süreci ve sonraki yaşamımızda beslenmenin rolü büyüktür.
- Düzenli ve dengeli beslenme kansere yakalanma riskini azaltırken tedavi sürecinde ve sonrasında da komplikasyonlara karşı etkili bir faktördür.
- Tüm kanserlerde olumsuzluk ortaya çıkaran şişmanlık, alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması sonucu yağ depolamasıyla gerçekleşir. Öyleyse alınan enerjinin %30 undan azı yağdan sağlanmalıdır.
- Tükettiğimiz yağın içeriği omega 3 yağ asidinden açısından zengin olduğunda beslenme ile kanser riski oluşumu da azalmakta. Öyleyse haftalık balık tüketimini artırmalıyız.
- Protein kaynağı olarak iyi pişmiş etler ve yumurtayı sıkça tercih etmeliyiz.
- Karbonhidrat olarak tam tahıl ürünleri, mevsimine uygun taze meyve ve sebzeleri tüketmeliyiz.
Bazı sebzelerin içerdikleri glukozinolat adı verilen bileşik sayesinde, çeşitli organlarda kanseri durdurucu etkiye sahip olabileceği düşünülmektedir. Bunlar;
- Brokoli,
- Karnabahar
- Lahana gibi kükürtlü sebzelerdir.
- İçersindeki curcuminin kanser hücrelerinin büyümesini engellediği düşünülen zerdeçalı günde 1 tatlı kaşığı kadar beslenme rutinine eklemek kanserden korumaya yardımcıdır.
- Zeytinyağının içerdiği E vitamininin kanser oluşumunu engellediği araştırmalar sonucunda belirtilmektedir.
- Sarımsağın içindeki allisin adlı bileşenin kansere karşı koruyucu etki sağladığı düşünülmekte, çiğ şekilde tüketimi önerilmektedir.
- Son olarak menopoz öncesi kadınlarda kırmızı turp, beyaz turp, şalgam, brokoli ve brüksel lahanası içerdiği izotiosiyanat özellikle östörojen metabolizması üzerine etki yaparak meme kanseri riskini düşürdüğü bilinmektedir.
Meme kanserinin nedeni düşünüldüğünde;
- Kalıtım,
- Beslenme şekli,
- Sosyo-ekonomik durum,
- Regl durumu,
- Doğumlar,
- Sigara kullanımı,
- Hareketsiz yaşam,
- Stres faktörü,
- Aşırı yağlanma,
- Doğum kontrol hapları gibi birçok faktörden bahsedilebilir.
Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, yukarıdaki önerilere göre beslenmemizde yapacağımız değişiklikler, egzersiz planına uyum sağlamak, bağışıklık sistemimizi korumak, rutin kontrollerimizi aksatmamak meme kanserine karşı korunmanıza yardımcı olacaktır.
1-31 Ekim arasında değil, diğer tüm aylarda farkındalığımızın yüksek olması dileğiyle…
İlginizi çekebilir: Belirtileri gözden kaçırmayın: Meme kanserinin az bilinen semptomları