Anneler günü gelirken: O gün bir gün müdür?

Birkaç gündür garip bir hüzün vardı içimde nedenini bilmediğim. “Tabii ya” dedim kendi kendime anneler günü geliyor, ondan elbet. Hani şu annesine tahammül edemeyen birçok insanın sosyal medyada “En iyi dostum, biricik annem” gibi paylaşımlar yaptığı o meşhur gün.

Yanlış ifade etmiş olmak istemem. Anneler günü için düşüncem “Kapitalizmin dayatması ve gereksiz bir gün” değil kesinlikle. Hatta bana kalırsa bir gün değil her gün hatırlanması gereken bu muhteşem varlıkları, yılın yalnızca bir günü sevgiye boğmak yetersiz bile. Oysa ne güzel olurdu her gün aransalar? Her gün hediyeler ve sevgi sözcükleri ile ne kadar değerli oldukları hatırlatılsa?

Sözüm mayısın 2. pazarı annelerinin fotoğrafı ile sosyal medya paylaşımları yapanlara da değil, bunu bilin lütfen. Hangimiz yapmadık ki? Neden yapmayalım ki?

Benim eleştirim; bazen sinir olsak da, hatta çoğu zaman anlaşamasak da, onların aslında hep bizim iyiliğimizi istiyor olmalarını bir türlü anla(ya)mayanlara. Evet, belki bunu kendi doğruları ile yapıyorlar, ama o doğru bir yerde bizim de doğrumuz olmuyor mu? Unutmayın ki günün sonunda “Annem haklıydı” diyen yine bizleriz.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Sirkadiyen beslenme ve sirkadiyen diyet: Ne zaman yediğiniz, en az ne yediğiniz kadar önemli olabilir

Söylemek istediğim, annelerimizi sadece sanal ortam aracılığı ile sevmeyelim. Onlara sevgimizi her an gösterelim. Annenin sevgisiz olduğunu mu düşünüyorsun? O zaman sen ona sevgini göster. Annenin bir yanlışını mı gördün, ona yaptığının neden yanlış olduğunu güzel kelimelerle anlat. Çok dar görüşlü, hiç çağımızın kadını değil, başkalarının anneleri gibi değil diye kendini yiyip bitiriyorsan, dur! Yapma bunu, ne kendine, ne de ona. O öyle yetiştirildi ise bu onun suçu değil. Sen yine elinden gelenin en iyisini yap, konuş onunla. Tatlı dilin yılanı deliğinden çıkardığını unuttuk mu yoksa?

Anne kelimesini kısaca anlat deseler; “Ne onunla, ne onsuz” derdim sanırım. Birçoğumuz için öyle değil mi? Ne kadar iyi arkadaş da olsak annelerimizle hep didişmedik* mi? Küçük bir çocukken mızmızlık yapıp ağladığımızda, ergenliğimizdeki çatışmalarımızda, aile kurduğumuz zaman ise fikir ayrılıklarımızla…

Bir yandan annelerimizin fikirlerine her konuda danışırken, diğer yandan istediğimiz cevabı alamadığımız anlarda onların ne saçma düşüncelere sahip olduklarına inandık. Bu yalnızca annelerimiz için geçerli değil aslında. Hep bizim düşüncemizin, kararlarımızın, yaptıklarımızın doğruluğuna inanmıyor muyuz? Ben de böyleyim, sen de, o da… Ne yazık ki insanlığın doğasında var bu. Zaten böyle olmasa, dünyada var olan her canlıya, her düşünceye saygı duyulsa, savaş diye bir şeyden eser kalır mıydı dünyada?

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Sağlıklı ve mutlu bir hayat için küçük ama etkili alışkanlıklar

Konumuza dönecek olursak; annelerimizin düşüncelerine, kararlarına saygı duyamıyorsak neden her fırsatta onlardan yardım istiyoruz? Neden hep herhangi bir konu ile ilgili düşüncelerini bizimle paylaşmalarını istiyoruz? Dedim ya, ne onlarla, ne de onlarsız yapabiliyoruz…

Onlarla kavga ettiğimiz zaman kendimizi ne kadar kötü hissediyoruz bir düşünün. Ama hep onlardan ilk adımı bekliyoruz, çünkü biz hep haklıyız. Aramız iyi olduğu zaman ise hemen bir kusur buluyoruz nedense… Ah pardon; biz hep doğruyuz, en iyi, en akıllıyız ya hep, ondan elbet.

Hadi bugünden itibaren hayatınız ile ilgili bir karar alın ve anneleriniz ile didişmeyi bir kenara bırakıp onları her an hatırlayın, onlara yalnız mayısın 2. pazarında değil, her gün sevginizi gösterin. Unutmayın günün birinde ona son kez sarılacaksınız, sesini son kez duyacaksınız ve onu son kez öpeceksiniz. Onun için her fırsatı iyi değerlendirmenizi öneririm…

Hayatta olan, olmayan, evladını kaybeden, hayatta olduğu halde göremeyen, çalışan, çalışmayan, anne olmak isteyip de olamayan… Tüm kıymetlilerimizin anneler gününü bu vesileyle şimdiden kutlarım. İyi ki varsınız. Siz hep kalbimizdesiniz.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Sıcak havalarda spor yaparken dikkat edilmesi gerekenler

Canım anneme sevgi ve özlemle…

*didişmek: Tartışmak, atışmak. (annemin kullandığı bir kelime idi, bu yüzden tercih ettim)

İlginizi çekebilir: 90’larda çocuk olmak: O yıllardan öğrendiğimiz 4 değer

Bunlara da Göz Atın

Post navigation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir