Antioksidan deposu kahve hakkında bilmeniz gerekenler

Vücudumuz, proteinler ve DNA gibi önemli moleküllere zarar verebilecek serbest radikallere karşı sürekli bir saldırı altındadır. Antioksidanlar serbest radikalleri güçlü bir şekilde etkisiz hale getirebilir, böylece yaşlanmaya ve kanser de dahil olmak üzere oksidatif stresin neden olduğu birçok hastalığa karşı koruma sağlayabilir. Kahve, özellikle hidrodinamik asitler ve polifenoller dahil olmak üzere birçok güçlü antioksidan yönünden zengindir. Hidrodinamik asit, serbest radikalleri nötralize etmede ve oksidatif stresi önlemede çok etkilidir. Üstelik kahvede bulunan polifenoller kalp hastalığı, kanser ve tip 2 diyabet gibi bir dizi hastalığı da önleme gücüne sahiptir.

Antioksidanların en güçlü kaynağı

Çoğu insan özellikle kahve ve çay gibi içeceklerden günde yaklaşık 1-2 gram antioksidan tüketir. İçecekler, besinlerden çok daha büyük bir antioksidan kaynağıdır. Aslında, diyet antioksidanlarının %79’u içeceklerden, yalnızca %21’i yiyeceklerden gelmektedir. Çünkü insanlar yiyeceklerden daha fazla miktarda antioksidan bakımından zengin içecek tüketme eğilimindedir. Bir çalışmada, araştırmacılar, farklı yiyeceklerin antioksidan içeriğine, büyüklüklerine göre bakmışlardır. Kahve, çeşitli meyvelerin ardındaki listede 11. sırada yer almıştır. Bununla birlikte, birçok insan birkaç meyve yediğinden, ancak günde birkaç bardak kahve içtiğinden, kahveler tarafından sağlanan toplam antioksidan miktarı meyvelerinkinden ağır basmaktadır. Norveç ve Finlandiya’da yapılan çalışmalarda kahve, insanların toplam antioksidan alımının yaklaşık %64’ünü sağlayan en büyük antioksidan kaynağı olarak gösterildi. Bu çalışmalarda, ortalama kahve alımı günde 450–600 ml veya 2-4 bardak olarak bulunmuştu. Bunun yanı sıra, İspanya, Japonya, Polonya ve Fransa’da yapılan çalışmalar kahvenin bugüne kadarki en büyük diyet antioksidan kaynağı olduğu sonucuna varmıştır.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Gece kuşları için 8 sağlıklı atıştırmalık tarifi

Çoğu hastalık riskini azaltmakla ilişkili

Kahve birçok hastalık riskini azaltır. Örneğin, kahve içenler %23-50 daha düşük tip 2 diyabet riski taşırlar. Her gün bir fincan kahve içmek %7 daha az diyabet riski taşır. Kahve içenlerin karaciğer sirozu riski daha düşük olduğu için, kahvenin karaciğeriniz için de çok faydalı olduğu görülüyor. Dahası, karaciğer ve kolorektal kanser riskinizi düşürebilir ve birçok çalışmada kalp hastalığı ve felç riskini azalttığı gözlemlenmiştir.

Düzenli olarak kahve içmek, Alzheimer ve Parkinson hastalığı riskinizi %32-65 oranında azaltabilir. Bazı çalışmalar kahvenin ruh sağlığının diğer yönlerine de fayda sağlayabileceğini göstermektedir. Kahve içen kadınların depresyona girmeleri ve intihar teşebbüsünde bulunması daha az orandadır.

Her şeyden önce, kahve içmek daha uzun bir ömre ve %20-30 daha düşük erken ölüm riski ile bağdaştırılmıştır. Yine de, bu çalışmaların çoğunun gözlemsel olduğunu aklınızda bulundurmak gerekir. Kahvenin hastalık riskinde bir düşüşe yol açtığı kesin olarak kanıtlanamasa da kahve içenlerin bu hastalıklara yakalanma olasılıklarının daha düşük olduğu çalışmalarla gösterilmiştir.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Kar kış etrafı sarmışken kalbinize kadar ısıtacak ev yapımı çorbalar

Yağ yakmanıza yardımcı olabilir

Kahvede bulunan kafein hemen hemen her ticari üründe yağ yakıcı olarak bulunur. Yağ yakmaya yardımcı olduğu kanıtlanmış az sayıdaki doğal maddeden biridir. Birçok çalışma, kafeinin metabolizma hızınızı %3-11 oranında artırabileceğini göstermektedir. Diğer çalışmalar, kafeinin özellikle obez bireylerde %10’a, zayıf insanlarda %29’a kadar yağ yakmayı artırabildiğini göstermektedir. Ancak, bu etkilerin uzun süreli kahve içicilerinde azalması da mümkündür.

Fiziksel performansı önemli ölçüde artırabilir

Kafein sinir sisteminizi uyarır, böylece yağ hücrelerinin vücut yağını parçalama sinyali verir. Fakat aynı zamanda kanınızdaki epinefrin (adrenalin) seviyesini artırır. Bu hormon vücudunuzu yoğun fiziksel efor için hazırlayan hormondur. Kafein vücut yağını parçalayarak serbest yağ asitlerini yakıt olarak kullanılabilir hale getirir. Bu etkiler göz önüne alındığında, kafeinin fiziksel performansı ortalama olarak %11 ila 12 oranında artırabilmesi şaşırtıcı değildir. Bu nedenle, spor salonuna gitmeden yaklaşık yarım saat önce bir fincan kahve içmek etkili olcaktır.

Esansiyel besinler içerir

Kahve çekirdeğindeki besinlerin çoğu demlenmiş kahvenin içine girer.
Tek bir fincan kahve;

  • Riboflavin (B2 vitamini): Referans Günlük Alımın (RDI) %11’i.
  • Pantotenik asit (vitamin B5): RDI’nın %6’sı.
  • Manganez ve potasyum: RDI’nın %3’ü.
  • Magnezyum ve niasin (B3 vitamini): RDI’nin %2’sini içerir.
İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  YOLO modası geçti, şimdi önerilen “günü yaşamamak”

Bu önemli bir şey gibi görünmese de, çoğu insan günde birkaç bardak kahve içerek bu besin öğelerinin alımını sağlıyor.

Özetle;
Kahve, çok sayıda etkili sağlık yararına sahip, dünya çapında oldukça popüler bir içecektir. Günlük bir fincan kahve içmek, sadece daha enerjik hissetmenize, yağ yakmanıza ve fiziksel performansı artırmanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda tip 2 diyabet, kanser ve Alzheimer ve Parkinson hastalığı gibi çeşitli hastalık risklerini de düşürebilir. Eğer tolere edebilirseniz, gün boyunca kendinizi bir bardak veya daha fazlası ile ödüllendirmekten çekinmeyin.

İlginizi çekebilir: Sağlıklı dişler için 9 harika yiyecek

Bunlara da Göz Atın

Post navigation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir