Biyoaktif peptit kavramı 1985’lerden günümüze gelişme gösteren bir alandır. Peptitler, 2-20 amino asitten oluşan biyoyararlanımı yüksek proteinlerdir. Peptitler, sentetik olarak ya da doğal proteinlerin hidroksilatları olarak üretilebilir.
Bir peptit, sağlığa faydalı olabilecek biyolojik ya da fizyolojik aktivite (ör. kardiyoprotektif, anti-inflamatuar, anti-stres) gösteriyorsa biyoaktif peptit olarak adlandırılmaktadır.
Bir önceki yazımda belirttiğim gibi biyoaktif peptitler nütrasötiktir, temel besleyici özelliğine ilave olarak sağlık yararları sağlayan gıda maddeleridir.
Yakın zamanda, 2019 yılında yayınlanan bir bilimsel makalede süt ve süt ürünleri, yumurta, et ve deniz kökenli biyoaktif peptitlerin aktiviteleri karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada, farklı kaynaklardan (süt, yumurta, et, deniz) 807 biyoaktif peptidin amino asit dizilimlerine göre antihipertansif, antioksidatif, immünomodülatuar, antimikrobiyal, hipolipidemik, antitrombotik ve opioid aktivite yüzdeleri karşılaştırılmıştır. Deniz-kökenli biyoaktif peptitlerde antihipertansif ve antioksidatif özelliklerin daha belirgin gözlenmesinin yanında, antimikrobiyal ve immünomodülatuar aktivite de gözlenmiştir.
Biyoaktif peptit içeren ürünleri tablet ya da kapsül formunda almanın, fonksiyonel gıda olarak (süt ve süt ürünleri, et, yumurta, balık şeklinde) almaya göre avantajı, sindirim sisteminden kolaylıkla emiliyor ve hedef dokuya gidiyor olmasıdır. Çünkü biyoaktif peptitler küçük moleküller olduğu için kolaylıkla bağırsaklardan emilirler. Bunun yanında bir tablet ya da kapsül şeklinde alınan biyoaktif peptit içeren üründeki biyoaktif peptit miktarı da fonksiyonel gıda olarak alıma göre daha fazladır ve diyet referans alımı aralığındadır. Güvenilir, köklü farmasötik laboratuvarlarda üretilen biyoaktif peptitler çok sıkı kurallarla, kalite kontrol standartlarıyla üretilmektedir.
Sevgiler…
İlginizi çekebilir: Nutrasötik gıda takviyeleri: Ne zaman, nasıl kullanılmalıdır?