Epikuros’tan duygusal yemeye karşı bir reçete

Sokrates’in öğrencisi Aristippos hayatın amacının hazları olabildiğince arttırmak olduğunu savunuyordu. Acıdan kaçarak yaşamanın yolunu bulmak istiyordu. Epikurosçular ise Aristippos’un bu haz ahlakını geliştirdiler ve filozoflarla buluştukları bahçe kapısının üzerine şöyle yazdılar: “Yabancı, burada keyfin yerine gele­cek. Burada en büyük iyilik hazdır.”

Burada önemli bir nokta var. Epikuros bu yaklaşımda şunun altını çizdi: “Haz veren bir davranışın sonuçlarını her zaman olası yan etkilerle karşılaştırmak gerekir.”

Peki, Epikuros bugün yaşasaydı haz odaklı yemek yani duygusal yeme konusunda sizce ne düşünürdü?

Epikuros, duygusal beslenmeyi haz odaklı yemek olarak tanımlasaydı, muhtemelen ondan hoşlanmazdı. Çünkü Epikuros’a göre haz, kısa vadeli ve geçici bir şeydir. Oysa mutlu olmak için, uzun vadeli ve kalıcı hazlara odaklanmak gerekir.

Duygusal beslenme, genellikle kısa vadeli bir haz kaynağıdır. Örneğin, bir kişi stresli olduğunda, sevdiği bir besini tüketerek kendini rahatlatmaya çalışır. Bu davranış, kısa vadede bir haz sağlayabilir. Ancak, uzun vadede, kişinin kilo almasına, sağlık sorunlarına ve psikolojik sorunlara yol açabilir.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Oruç tutmanın fiziksel sağlığa olan etkileri nelerdir?

Epikuros, duygusal beslenmenin bu tür yan etkilerini göz önünde bulundururdu. Ona göre, bir davranışın haz vermesi, o davranışın doğru olduğu anlamına gelmez. Aksine, bir davranışın sonuçlarını her zaman olası yan etkilerle karşılaştırmak gerekir. Yani sadece yemeyi sevdiğin için, yalnızlık hissettiğin için, sinirlendiğinde, stresini bastırmak için yediğinde bu davranışın yan etkilerini de gözden geçirmelisin.

Bu nedenle, Epikuros, duygusal beslenmenin, uzun vadede mutluluğu engelleyebileceğini düşünürdü. Ona göre, mutlu olmak için, sağlıklı ve dengeli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve stresle sağlıklı bir şekilde başa çıkmak gerekir.

Ha­yatın tadını çıkarmanın, zorluklarla baş etmenin tek yolu sana yemekmiş gibi geliyorsa öncelikle bunu fark ederek duygusal yeme yöneliminle çalışmaya başlayabilirsin. Artık çalışman gereken yerin neresi olduğunu biliyorsun.

Hayatında sana haz verecek bir eyleme ihtiyacın varsa; öncelikle yemek dışında sana keyif veren aktivitelerin listesini yapmakla işe başla.

Yeme ihtiyacı hissettiğin her anda bekle ve gör tekniğini uygulayabilirsin:

“Bekle ve gör” tekniği : Yemek yemeden önce alarmınızı kurun ve 5 dakika bekleyin. Kendinize neden yemek yemek istediğinizi sorun. Duygusal yemeye neden olan bir duygu hissediyorsanız, o duyguyla başa çıkmak yerine bedeninizde fiziksel nasıl hisler oluşuyor ve nerede oluşuyor ona dikkat edin ve tüm bunları yazılı yapın (sıkışma, batma, yanma, ağırlık).

Bu süre zarfında, duygularınızın nasıl değiştiğini gözlemleyin. Belki de yemek yemeye olan ihtiyacınız azalacaktır. Her zaman azalmayabilir, hala yemek istiyor olabilirsiniz. Bunun için endişelenmeyin. Daha önce hiç düşünmeden yaptığın bir eyleme durarak bir farkındalık kattın. Alışkanlık değiştirmek sabır ve inanç gerektiren bir süreçtir.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Yalnız değilsiniz. Yalnız baş etmek zorunda da değilsiniz; bir terapist, farkındalıkla beslenme uzmanından yardım alabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Farkındalık eğitimi yeme bozukluğu tedavisinde etkili olabilir mi?

Bunlara da Göz Atın

Post navigation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir