Doğanın iyileştirici gücünü keşfedin: Topraklanma pratikleri

Kendinizi doğanın kollarına bıraktığınızda durumlar ne kadar karmaşık, içinden çıkılmaz görünse de zihninizin rahatladığını ve kendinizi çok daha iyi hissettiğinizi fark etmişsiniz; doğanın iyileştirici gücüne defalarca tanık olmuşsunuzdur… Peki, bunun nedenini hiç düşündünüz mü? Neden kendimizi doğanın içinde daha iyi hissederiz? Cevabı tek bir kelime ile özetleyecek olursak bilinçli ya da farkında olmadan yaptığınız ‘topraklanma’ sayesinde olduğunu söyleyebiliriz. Gelin topraklanmanın ne olduğuna ve farklı ‘topraklanma pratikleri’ne birlikte bakalım.

Topraklanma nedir, neden önemlidir?

Modern yaşam tarzı, ne yazık ki Dünya’dan bağlarımızı giderek koparmamıza neden olabiliyor. Her gün elimizdeki teknolojik aletlerle daha fazla zaman geçirerek çimenden, denizden, topraktan uzaklaşabiliyoruz. Oysa ki, eski insanlar tarım, hayvancılıkla, avcılık, toplayıcılıkla uğraşmalarının yanı sıra günlük yaşamlarında, iş harici özel hayatlarında da doğayla daha fazla zaman geçiriyor; her fırsatta eski Türk filmlerinden de hatırlayabileceğimiz üzere kendilerini çimenlere, dağlara, tepelere atıyorlardı. Hatta belki de daha sağlıklı olmalarının, daha stressiz yaşamalarının da nedeni buydu…

Şimdi ise en son ne zaman sere serpe çimlere uzandığımızı, çıplak ayakla toprakta yürüdüğümüzü hatırlamak zor… Ama topraklanma, bize doğayla bağ kurmamızın ne denli önemli olduğunu hatırlatıyor. En basit tanımıyla bedenlerimizi doğrudan Dünya’ya bağlayarak onunla dengelenmek anlamına gelen topraklanma, doğal elektrik yüklerimizi de stabilize etmemizi sağlıyor. Peki, ne oluyor topraklanma yaptığımızda? Rahatlıyoruz, gevşiyoruz, doğa ile bağımızı güçlendiriyoruz, zihnimizi sakinleştiriyor, ruh halimizi iyileştiriyoruz. Dahası, ağrılarımızı dindirebiliyor, stres seviyemizi azaltabiliyor, uyku düzenimizi sağlayabiliyor, bağışıklığımızı güçlendirip bütüncül sağlığımızı destekleyebiliyoruz. Birçok araştırma, kronik hastalıkların, bağışıklık sorunlarının, iltihaplanmaların nedeninin doğadan, dünyadan kopuk olmayla ilişkili olduğuna dikkat çekiyor ve topraklanma ile sadece zihinsel değil fiziksel iyileşmenin de mümkün olduğuna vurgu yapıyor.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Gelecek vaat eden evcil hayvan odaklı girişimler

Topraklanma yapmak gerekli mi düşünüyorsanız hemen belirtmekte fayda var. Topraklanma, sadece ağrılarınız olduğunda, stresli hissettiğinizde, anksiyete veya depresyon yaşadığınızda, kısaca yaşamınızda ters giden, olumsuz bir şeyler olduğunda başvurmanız gereken bir yol değil; her zaman, mümkünse fırsat yaratabildiğiniz her an, kendinizi dünyayla bağlamak ve çok daha iyi hissetmek, elektrik yüklerinizden kurtulmak için uygulamanız gereken bir pratik.

Topraklanma ile doğayla iç içe zaman geçirirken bir yandan da zihnimizi, bedenimizi, ruhumuzu, kısaca tüm benliğimizi iyileştirebilecek olmak sizce de harika değil mi? Peki, topraklanmayı nasıl yaşamımıza dahil edebiliriz, doğayla bağ kurmak, iyileştirici gücünü açığa çıkarmak ve bundan faydalanmak için farklı neler yapabiliriz diye merak ediyorsanız, işte topraklanma pratikleri…

Topraklanma pratikleri

Topraklanma dendiğinde isminden dolayı aklınıza sadece ellerinizin, ayaklarınızın toprakla temas etmesi geliyor olabilir. Ancak, doğa ile bağ kurmanın, enerjinizi artırmanın ve Dünya’ya bağlanmanın tek yolu toprağın kendisiyle haşır neşir olmak değil. Farklı topraklanma pratikleri için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz. Doğrudan veya dolaylı yoldan toprakla, dünyayla yeniden birleşmenizi sağlayabilir; aranızdaki bağı kuvvetlendirebilirsiniz:

  • İlk olarak çoğunluğun aklına geleceği gibi çıplak ayakla toprak üzerinde yürüyerek bedeninizdeki olumsuz elektriğin ayak parmaklarınızdan akıp gittiğini adeta yere doğru çekildiğini hissedebilirsiniz.
  • Yine benzer bir şekilde meyve-sebze ya da çiçek ekerek ellerinizle toprağın buluşması için fırsatlar yaratabilirsiniz. Üstelik kendiniz için alışkanlık haline getirmek isteyeceğiniz topraklanma pratiklerine çocuklarınızı da dahil ederek onların da sakinleşmesini, daha iyi hissetmesini sağlayabilirsiniz.
  • Eğer çocuğunuz topraktan hoşlanmıyorsa birlikte yalın ayak çamurun üzerinde de yürüyebilirsiniz. Çocukların çamura özel bir ilgilerinin olduğunu da söyleyebiliriz. 😊 Aile üyelerinizi, sevdiklerinizi, arkadaşlarınızı da topraklanma pratiklerinize dahil edebilir, birlikte rutinler oluşturabilirsiniz.
  • Çimenlerin üzerine boylu boyunca uzanarak ellerinizin kollarınızın bacaklarınızın hem otlar hem de toprakla bağ kurmasını sağlayabilir, bedeninizin farklı bölgelerine de toprağın temas etmesi için fırsat yaratabilirsiniz. Böylece tüm bedeninizin daha hızlı bir şekilde topraklanmasına olanak tanıyabilirsiniz.
  • Ayrıca, her zaman kuru topraklanma yapmanıza da gerek yok. Su yoluyla da dünyayla yeniden bağlanabilirsiniz. Denizler, göller, sahiller… Serin sularda dalgalarla yüzebilir, plajda kumların üzerinde uzun ve keyifli yürüyüşlere çıkabilirsiniz.
  • Eğer her zaman dışarı çıkacak vakti bulamıyorsanız, endişelenmenize gerek yok. İç mekanlarda da kolayca topraklanma pratiklerini gerçekleştirebilirsiniz. Topraklanma için özel olarak üretilmiş topraklanma matlarını kullanarak ellerinizi, ayaklarınızı temas ettirebilir; topraklanma kılıfları, örtüleri ve çoraplarından da evinizde ya da ofisinizde faydalanabilirsiniz.
İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Orgazm ve güzellik arasında bir ilişki olabilir mi?

Topraklanma pratikleri ile dünya ile belki de zayıflayan bağınızı yeniden kurabilir, kendinizi doğayla çok daha yakın hissedebilir, vücudunuzun doğal savunma sistemini yeniden aktive edebilir, bütüncül iyileşmeye tanık olabilirsiniz. Birkaç denemeden sonra doğanın sizi çağırdığını hissederek topraklanma pratiklerini rutinlerinizin ayrılmaz bir parçası haline getirebilirsiniz, bizden söylemesi.

İlginizi çekebilir: Topraklanma: Doğadan gelen şifa kaynağı

Bunlara da Göz Atın

Post navigation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir