Fotokopi diyetler neden işe yaramaz: Vücudunuzu tanıyın

Kaçımız, “Aaa Ayşe o diyetle çok iyi kilo vermiş, dur bakayım, ben de deneyeyim” diye, Ayşe’nin diyetinin fotokopisini çekti? “Yok ya, ben çekmedim ama yani işte genel olarak ne yiyor diye sordum” diyenler de buraya! Peki, ya Ayşe’nin yedikleri Ayşe’ye iyi geliyorken size iyi gelmezse?

En iyi arkadaşınız için işe yarayan diyet sizin için işe yaramayabilir. Her birimiz ayrı bireyleriz, bedenlerimizin ayrı ihtiyaçları var. Genelde yemekle ilişkimiz, bedenimizi dinlemekten ve kendimiz için o an en doğru olanı seçmektense, yemek planları, kalorileri, yemekte kaç gram yağ olduğu ve pişmanlıklarımız üzerine kurulu.

Colorado State Üniversitesi’nin araştırmasına göre bir diyetle kilo veren kişilerin %95’i verdikleri kiloyu, hatta daha fazlasını, 3 yıllık bir süre içerisinde geri alıyorlar. Peki, ne yapabiliriz? Sağlık Koçu olarak önerim, öncelikle bedenimizi tanımamız, onun ihtiyaçlarını kavramamız. Kilo verme sürecinizi, hızlıca diyet yapıp sonrasında nasılsa bir şekilde korurum inancıyla değil, “Kilo almama neler neden oluyor? Günlük alışkanlık ve tercihlerimi nasıl değiştirebilirim?” üzerine kurarsanız, uzun vadede çok daha sağlıklı ilerlersiniz.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Şöyle düşünün, benim sevdiğim bir film size çok sıkıcı gelebilir ya da benim okuduğum bir kitap size akıcı gelmeyebilir. Beslenmemiz de bunun gibidir. Sezgilerinize güvenin. Sağlıklı olmak gerçekten de o kadar karmaşık değil. Beden ne yiyeceğini biliyor, hata yapan beynimiz.

Bedenimizle daha derin bir ilişki kurabilirsek, o bize en yüksek kapasitede çalışabilmek için nelere ihtiyacı olduğunu da söyler. İşin sırrı, o ilişkiyi kurabilmek. Bunu nasıl sağlayabiliriz? Çok basit, elinizin altında 24 saat sizin için çalışan süper kapasiteli bir laboratuvar mevcut. İçinde yaşıyorsunuz. Kalbimiz hiçbir atışı kaçırmaz ve akciğerlerimiz asla nefes almayı unutmaz. O nedenle bedeninize güvenin, onun ne kadar zeki olduğunu kabul ederek yola çıkın. 

Kahvaltı deneyi

Bedeninizle daha uyumlu olmanın ve onun yolladığı mesajları dinlemenin bir yolu olarak, size bir haftalık bir kahvaltı deneyi önereceğim. Bakalım laboratuvardan ne sonuçlar çıkacak? Deneyi nasıl yapacaksınız?

  • Bir hafta boyunca her gün farklı bir kahvaltı yiyin. Örneğin, bir sabah menemen, bir sabah yulaflı, bir sabah klasik, bir sabah meyveli, bir sabah sebze sulu.
  • Yemeğinizi yedikten hemen sonra ve iki saat sonra neler hissettiğinizi yazın. Bedeninizi, ruhunuzu ve zihninizi gözlemleyin. Yazmanızı tavsiye ediyorum, yazarken, fark etmeden insan daha fazla odaklanıyor ve gün geçtikte daha fazla şey keşfedebiliyorsunuz.
  • Ne kadar süre tok kaldınız?
  • Size iyi hissettirdi mi?
  • Enerjinizi artırdı mı, ne kadar enerjik kalabildiniz?
İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  İstanbul’un en yeni CrossFit box’u: Antrum

Birkaç örnek vereyim:

Kahvaltıdan hemen sonra hissettiklerim: Doymuş, yorgun, enerjik, midem bulandı, tatmin olmuş, şiş, susamış.
İki saat sonra hissettiklerim: Acıkmış, karnım kazınıyor gibi oldu, enerjik.

Bu deneyi yaparken hissettiklerinizi ve keşfettiklerinizi yorumlarda veya Instagram’ımda paylaşabilirseniz, beraber sohbet eder, beraber keşfederiz. Güncel paylaşımlarım ve yeni günlük bilgiler için Instagram hesabıma bakabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Sağlıklı beslenmenin altın kuralı: Evde yemek pişirmek

Bunlara da Göz Atın

Post navigation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir