Lusid rüya, rüya sırasında rüya gördüğümüzden haberimizin olmasıdır. Tanımı bu kadar basit olmasına rağmen çok heyecanlı deneyimlerdir. Lusid rüya, tamamen renkli, gerçeklik algımızı derinden etkileyecek düzeydedir. Bu rüyaların en önemli noktası sezgidir.
Lusid rüyalar yoluyla, bizden ayrı gibi görünebilecek fakat varlığını rüyamızda gördüğümüz, aslında bizim içimizde olan yanılsamayı tam bir gerçeklik yaşayarak yenebiliriz. İkiliğin bir yanılsama olduğunu düşünürüz. Lusid rüyada biz her şeyiz. Einstein ile çağın mutasavvıflarının ifade ettikleri gibi teklik kavramına uyanmamıza yardımcı olur.
Lucid rüya görmeyi öğrenmek değil, hatırlamak gerekiyor. Çünkü geçmişte hepimiz lusid rüyacılardık. Her çocuk bir lusid rüyacıdır, yetişkinlerin görevi ise bu yeteneği tekrar öğrenmektir.
Çocukların lusid rüya görmek için bir gayrete ihtiyaçları yoktur. Doğaları gereği, beyinlerinin sağ lobu baskındır; yani yaratıcı, hayal gücü kuvvetli, sezgisel yanları baskındır; büyüdükçe yetişkinliğin daha mantıklı, hesapçı sol lob üstünlüğüne geçerler. Rüyalar neredeyse tamamen bir sağ beyin etkinliğidir. Yani bir kere beynin yaratıcı sağ yarım küresi ile bağlantıyı zayıflatırsak, rüyalarla olan bağlantımızı zayıflatmış oluruz.
Çoğumuz hayatımızın ilk 30 yılını istekli olarak bilinçsizliğe teslim ediyoruz. Her gece bir bilinçsizlik durumuna düşer, 6-8 saatimizi bilinçsizliğimize teslim eder, sonra da sabah sanki bu dünyanın en normal şeyiymiş gibi uyanırız. Aslında biz bunu normal görmeye, uykuyu tam bir bilinçsizlik zamanı, bilgisayarın ekranını kapatma zamanı olarak kabul etmeye şartlanmışız, fakat böyle olmak zorunda değildir. Uykunun önemli bir bölümünde beden ve beyin kapalı olsa da rüyalı uykuda durum böyle değildir.
Harvard Üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre, insanların çoğu bilinçli değil, uyanık yaşamlarının %47 sinde yaşadıkları anda değiller. Yani yaşamımızın neredeyse yarısını otomatik pilotta sürdürerek, bu yaşamın içinde kayboluyoruz.
Peki lusid rüya ne sağlıyor? Her lusid rüya görüşümüzde, gerçek olduğuna inandığımız şeylerin gerçek olmadığını, yalnızca zihinsel bir yansıtma olduğunun farkına varıyoruz. Lusid duruma geçerek yansıtmalarımız yoluyla görüyor ve bunu her yapışımızda, uyanıklık durumumuzda yansıtmalarımız yoluyla görmeye alışma eğilimi yaratıyoruz.
Freud’a göre yansıtma kendimizde kabul etmediğimiz özelliklerimizi, bilinçsizce başkalarına yansıttığımız psikolojik bir savunma mekanizmasıdır. Düzenli bir lusid rüya egzersizi geliştirebilirsek, kabul etmediğimiz özellikler hem uyurken hem uyanıkken damarımıza basılmış gibi hissetmemizi sağlayan yansımalarla farkındalığımızı sağlar. Bununla beraber, rüyalarımızı anlamaya başladığımızda, uyanıklıktaki psikolojik yansıtmalarımızı da anlamaya başlarız.
“Uyanın, uyanık olmak sizin sorumluluğunuzken uyumanın yükünü nasıl taşırsınız?” Gnostik Hristiyanlar
Bir sonraki yazımda “Nasıl Lusid rüya görebiliriz?” konulu yazımı paylaşacağım.
Rüyalarınızı yorumlatmak ve rüyalarınızın rehberliğinde ilerlemek konusunda destek almak isterseniz [email protected] mail adresinden detaylı bilgi alabilir, Instagram ve Facebook hesaplarını takip edebilir, sorularınız için benimle iletişime geçebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Rüya zamanı: İnsanlar neden kabus görür?