Günümüzün en önemli bilgelerinden ve ruhani liderlerinden 14. Dalai Lama olan Tenzin Gyats, ömrünü barış, sevgi, huzur ve yardımseverlik duygularını tüm insanlığa yaymaya adamıştır. Barışçıl politikaları ve şiddet karşıtı mücadeleleriyle 1989 yılında Nobel Barış Ödülü alan Dalai Lama’nın içsel huzur ve dünya barışı için insanlığa ilham veren sözlerini sizler için derledik.
Her sabah uyandığında kendine şunları söylemeyi unutma: Bugün de uyandığım için şanslıyım, kıymetli bir hayatım var ve bunu boşa harcamayacağım, tüm enerjimi kendimi geliştirmek, kalbimle başkalarına da ulaşmak, herkesin iyiliğini sağlayacak şekilde aydınlanmak için kullanacağım. Başkalarına karşı iyi niyetli olacağım, sinirlenmeyeceğim veya onlar hakkında kötü düşünmeyeceğim.
Merhamet dini bir şey değil, insani bir şeydir. İnsanlığın devamı buna bağlıdır.
Benim dinim bu. Tapınaklara ihtiyaç yoktur ya da karmaşık bir felsefeye. Kendi zihnin, kendi kalbin senin tapınağındır. Felsefen, iyiliktir.
Öfkenin sorunların çözümünde hiçbir şekilde faydalı olmadığını, buna karşın sabrın ve merhametin yardımcı olduğunu anlamamız lazım.
Yaşlılığınızda hatıralarıyla keyif alacağınız iyi ve onurlu bir yaşam sürün.
Siz ne kadar çok sevgiden beslenirseniz, eylemleriniz de o kadar korkusuz ve özgür olacaktır.
Nefret, iç huzurunuzu yok etmeyi başarabilecek en güçlü silahtır.
İnsanlara yardım edin. Eğer yardım edemiyorsanız, en azından onlara zarar vermeyin.
Aslında herkes mutlu olmayı ister, kimse acı çekmek istemez. Ve mutluluk dış etkenlerden değil, kendi alışkanlıklarımızdan gelir. Eğer kendi zihinsel tutumlarınız doğru ise, düşmanca bir atmosferde olsanız bile kendinizi mutlu hissedersiniz.
Aradığımız huzur ve mutluluğu, ancak birbirimize anlayış ve merhamet göstererek bulabiliriz.
Anlamlı bir hayat para veya diğer imkanlar ile ilgili değildir; kendimizi olabildiğince diğer insanlara yardım etmeye adamakla ilgilidir.
Tüm iyiliklerin kökleri, şükretmenin topraklarındadır.
Yaşamın temeli evindeki huzurdur.
Gerçek kahraman, kendi öfkesinin ve nefretinin üstesinden gelebilendir.
İnsanlar para kazanmak için sağlığını feda ediyor. Daha sonra kaybettiği sağlığını geri almak için para harcıyor. Bunun haricinde gelecek için o kadar fazla endişe ediyor ki anın keyfini yaşayamıyor. Sanki hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyor ama öldüğünde ise hiç yaşamamış gibi oluyor.
collections
Galeri için tıkla