Hepimiz için öyle anlar gelir ki, artık önümüze çıkan engeller karşısında daha fazla gücüm kalmadı diyebiliriz. Örneğin, çok çalışıp sonuçlandırmak istediğimiz projemiz bir türlü başarıya ulaşmadığında veya daha önce istediğimiz performansı gösteremediğimiz bir konuda ikinci girişimimiz de başarısız olduğunda… En kötüsü ise iş yaşamımızda tüm bu başarısızlık deneyimlerimizin bizde yarattığı kötü hatıralar ve sonraki denemelerimizde de ilk aklımıza gelen olasılık olması; ‘’Yine mi başaramayacağım?’’
İşte bu durumlarda hepimizin içten bildiği belki kendi kendimize birçok kez tekrarlamış olduğumuz bir cümle çıkıveriyor ağzımızdan ‘’beni aşağı aşağı çekiyor’’ diyoruz tüm bu tecrübeler. Peki başarısızlıklarımız üzerine düşünmeyi pozitife çevirebilmek, bu deneyimlerden daha da güçlenebilmek için ne yapabiliriz? Yoga felsefesi bilgisi işte tam bu noktada devreye giriyor. Karşılaştığımız her şeye tamamiyle denge içerisinde bakabilmeyi öğütlüyor. Böylece en uçları yaşadığımız başarısızlıklarımız veya yüksek başarılarımız, gelecek işlerimizde bizi korkutan veya endişeye düşüren unsurlar olmaktansa, içselleştirdiğimiz, pişmanlık duymadığımız ve tamamiyle yaşamımızın bir öğretisi haline geliyor.
Bu konuda en güzel uygulama örneği ise ‘’Air Yoga’’ yani havada ‘’yer çekiminden bağımsızlaşmış’’ olarak yapılan yoga çalışmaları. Bu çalışmalarda ipek bir bağ ile tavana bağlanıyor ve tüm pozları yer çekimi kuvvetinden arınarak gerçekleştirebiliyorsunuz. Böylece çalışma süresince yer çekimi de dahil olmak üzere sizi ‘’aşağıya çeken’’ hiçbir değişken kalmadığında, her türlü pozu rahatlıkla deneyimleyebilirsiniz. İş yaşantımda bir türlü eski deneyimlerime ait negatif düşüncelerden kurtulamıyorum, endişe ve korku için kalıyorum, denesem de kendime inanmıyorum diyorsanız tavsiyem Air Yoga ile tanışmanız.
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.