Büyük popo trendi: Beden üzerindeki toplumsal estetik baskılar ve “Big Butts”

00 baslik fotosu maxresdefault
Crossfit kalça egzersizleri

İnsan doğasının tatminsizliğinden mi, yoksa tüketime yönelik yaşam biçimimizden mi, veya her ikisinden mi bilinmez,  sahip olduğumuz tek ve biricik bedeni, kültürel estetik anlayışların ve trendlerin keyfi rüzgarlarına göre şekillendirmeye çalışıyoruz. Bir süredir özellikle forma girmeye veya fit kalmaya çalışan insanlara aşılanan-empoze edilen ve sosyal medyada yaygınlaşan estetik normlardan “Strong is the new sexy”, “Big Butts” trendlerinin kendine çokça yer bulduğu alanlardan birisi.

“Big Butts” derken coğrafyamızda yaşayan kadınların birçoğunun ortak derdi “yağ oranı yüksek büyük kalça”dan ziyade “kasları gelişmiş, yuvarlak ve çıkık büyük kalça” ve varyasyonlarından bahsediyorum.

Doyoueven sitesinden squat vs No squat yorumu
Doyoueven sitesinden squat vs No squat yorumu
Burney relief adı verilen mezapotamya kil levhasında babillilerin doğurganlık aşk seks ve savaş tanrıçası İshharı veya sümerli muadili İnannanın temsil edildiği düşünülüyor
Burney relief adı verilen mezapotamya kil levhasında babillilerin doğurganlık aşk seks ve savaş tanrıçası İshharı veya sümerli muadili İnannanın temsil edildiği düşünülüyor

Aslında Babil’in doğurganlık ve bereket tanrıçası Ishtar’ın, Jennifer Lopez, Kim Kardashian, Beyoncé veya Serena Williams gibi ana akım rol modellerin, Playboy gibi dergilerin orta sayfa güzellerinin, afro-amerikan rap ve R&B müzik videolarındaki cömert vücut hatlarına sahip kadınların ve şarkılarındaki “Shake That Ass” benzeri sözlerin, ve tabii ki “yemekte salça, kadında kalça” kültürümüzün ve genetik mirasımızın hepsinin ortak yanı olan büyük kalçaların baş döndürücü cazibesinden haberdardık zaten; ama bir trend haline gelmiş olması NY Daily News’ün büyük kalçaların 2010 yaz modasının en ateşli trendi olacağı gibi haberler sayesinde resmileşmişti.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  ‘Sürekli aç hissediyorum’: Neden yemek yeme isteğimi kontrol edemiyorum?

Hatlarının yeterince cömert olmadığını düşünen kadınların başvurduğu kalça büyütme plastik cerrahi operasyonlarının hem dünyadaki, hem Türkiye’deki sayılarının da ortaya koyduğu gibi bu trend yükselmekte. American Society for Aesthetic Plastic Surgery’nin açıkladığına göre, 2011 yılında A.B.D.’de ikamet edenler kalça büyütme operasyonlarına 26 milyon dolar harcamışlar (bir önceki seneden %40 daha fazla). Hatta Venezuela’da kadınların idealleştirdiği doğal olamayacak beden ölçülerine ulaşmak için göğüs ve kalça büyütme operasyonlarına gittikçe daha çok başvurmalarına uygun olarak vitrin mankenlerinin gögüs ve kalça bölgesine takviye yapılıyor.

Venezuelanın gerçekdışı ölçülerdeki vitrin mankenleri kadınların hayallerinin gerçekleşmiş hali deniyor fotoğraf new york times
Venezuelanın gerçekdışı ölçülerdeki vitrin mankenleri kadınların hayallerinin gerçekleşmiş hali deniyor fotoğraf new york times

Türkiye de bundan nasibini, dünyada en çok estetik operasyon yapılan 20 ülkeden biri olarak, 2011 yılında gerçekleşen 1.125 kalça büyütme operasyonu ile almış bulunmakta.

Amacım sağlıklı ortamlarda yapılan operasyonlardan caydırmak değil ama aklınızda bu tip yöntemlere başvurmak varsa A.B.D.’de illegal şekilde yapılan kalça büyütme enjeksiyonlarının sonuçlarıyla ilgili Vice dergisinin hazırladığı bu videoya en azından merakınızı gidermek için bir göz atın derim (vazgeçerseniz de sportif alternatifleri için okumaya devam edebilirsiniz).

Buttloads of Pain: Ass Injections Gone Wrong (Trailer)


Watch this video on YouTube

Tercih sizin tabii ki, ama sağlıklı bir hayat tarzı seçip, bonus olarak da modaya uygun bir beden şekillendirmek için en güzeli düzenli bir spor rutini oluşturmak olabilir. Çeşitli sportif aktiviteler ve antrenman sistemleri arasında ise CrossFit büyük ve güçlü popo furyasının ivmesinden yararlanmasını bilen bir marketing stratejisi izleyerek, bu konuda popülerliğini artırıyor.

WOD 120803 Demo with Andrea Ager, Jackie Perez, Rita Benavidez, and Erin Cianciolo


Watch this video on YouTube

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Uyku problemi yaşıyor olmanızın 9 muhtemel sebebi

CrossFit atletlerinden Andrea Ager, Jackie Perez, Rita Benavidez ve Erin Cianciolo

Biz de geçen gün Eda’yla 2 ayı aşkın süredir Checkmat İstanbul’da devam ettiğimiz CrossFit antrenmanlarının meyvelerini yavaş yavaş toplamakta olduğumuzu konuşuyorduk. Aslında konuşuyorduk derken, güç ve kondisyon artışı bir yana, bedenimizin geçirmekte olduğu değişimleri liseli genç kız heyecanıyla paylaşıp, “Senin de mi? Harika, böyle devam edersek kim bilir nasıl olacak!” diyerek sevindik.

Kara gün dostlarımız jumping jack ve ağırlıkla yapılan squat deadlift lunge
Kara gün dostlarımız jumping jack ve ağırlıkla yapılan squat deadlift lunge

Örneğin bu sayfada birçok antrenman sisteminde yer alan kalça kaslarını geliştirerek büyüten egzersizlerinden bir demet seçki yapılmış, fakat zaten hali hazırda düzenli olarak orta şiddette spor yapıyorsanız veya fazla kalorilerini kalça bölgesinde yağ olarak depolamayı seven bir yapınız varsa, ve hala burda örnek verdiğim çıkık ve sıkılıktan uzaksanız, çok daha yoğun ve ağırlık içeren hareketler yapmanız gerekiyor olabilir. (Mesela geçen haftaki CrossFit antrenmanımızda 2 x 10kg Kettlebell ağırlıkla yaptığımız 100 “walking lunges”. İtiraf ediyorum, 3 gün sonrasında bile hala oturup kalkmakta zorlanıyorduk.)

Evet, pırlantaların pabucu dama atıldı bile ve artık kadınların en yakın arkadaşları squat’lar; özellikle de CrossFit’te çok sık yapılan Front, Back ve Overhead Squat veya ağırlıkla yapılan benzeri hareketler.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Haftanın sağlık röportajı: Dr. Hakan Güveli ile reflü üzerine

Bu arada ister ana akım büyük kalçalı rol modeller olsun, ister “squat güzeli” olduklarını iddia eden popüler sosyal medya “fitness motivator”ları olsun, gerçekten zaman ve emek gerektiren bir spor rutini mi izlediklerininden, yoksa başarılı bir doktorun yardımını mı aldıklarından emin olmak mümkün olmayabilir. Mesela Instagram’da 1.9 milyon takipçisi olan Jen Selter, hem gerçekten antrenman yapması, hem de özgeçmişinde bir zamanlar bir estetik cerrahının yanında part-time çalışmış olması nedeniyle, soru işaretleri yaratıyor.

Evet, birçoğumuz gibi ben de, kendimden olduğum gibi memnun olmakla, bunu zorlaştıran bir düzenin içinde, dayatılan ana akım görüşlerin estetik baskıları ve beklentilerine uygun olarak kendimi değiştirmeye çalışmak arasında gidip geliyorum. Şahsen önemli olanın takıntı yapmadan, olduğumuzla olmak istediğimizin arasındaki huzurlu dengeyi bulmak olduğuna inanıyorum.

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

 

Bunlara da Göz Atın

Post navigation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir