Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik bölümü mezunu olan Ayşe Tolga, 10 yıldır çalışmalarını sağlıklı yaşam üzerine sürdürüyor. Ayşe Tolga, aldığı eğitimleri ve deneyimleri çevresindekilere aktarmanın çok önemli olduğuna inanıyor. En büyük amaçlarından biri ise; insanların hayatlarının kalitelerini artırabilmelerine yardımcı olmak.
Ayşe Tolga, sporun ve sağlıklı beslenmenin hayatını nasıl değiştirdiğini ve sağlıklı yaşamak için önerilerini Uplifers okuyucularıyla paylaşıyor:
1. Sizi son zamanlarda televizyon ekranlarından çok sosyal medyadaki spora ve sağlıklı yaşama dair paylaşımlarınızdan ve haberlerinizden takip ediyoruz. ‘’Ayşe Tolga İyi Yaşam’’ fikri nasıl ortaya çıktı? Sizin için sağlıklı yaşamın temel prensipleri neler?
Ayşe Tolga İyi Yaşam web sitesi aslında uzun soluklu bir iş planının ilk adımını oluşturuyor. Aslında neredeyse 10 senedir beslenme sistemleri, detoks, aromaterapi, bütünsel sağlık, naturopati, masaj ve vücut terapileri üzerine almış olduğum eğitimlerin birikimiyle, sağlıklı ve iyi yaşam üzerine öğrendiklerimi, keşfettiklerimi, deneyimlerimi çevremdekilere de aktarmayı seven biriyim. Sporun, egzersizin ve sağlıklı beslenmenin hayatım üzerinde yarattığı değişiklikleri gördüğüm andan itibaren, diğer insanların da yaşam kalitelerini artırmalarına katkıda bulunmak için paylaşmaya karar verdim. Amacım daha geniş kitlelere ulaşabilmek.
Benim için sağlıklı yaşamın temel prensibi dengeli beslenmek ve düzenli spor yapmak. Mümkün olduğunca stresten uzak kalmak da önemli tabi. Şehir hayatının yarattığı gerginlikten kurtulup huzuru yakalayabilmek, yaşam kalitesini artıran önemli bir unsur.
2. Sağlıklı yaşamak ve fitliğinizi korumak için kendi hayatınızda neler yapıyorsunuz? Beslenme düzeniniz nasıl? Tükettiğiniz besinleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Güçlü ve sağlam bir yapıya sahip olmak için dengeli beslenerek ideal kilomu koruyorum. Şu andaki kilom, yaş, cinsiyet ve boya göre normal değerde. Kas ve kemik yapım da sağlam. Uykumu iyi almaya gayret ediyorum. Vücudumun ihtiyacı olan yeterli suyu içiyorum. Tüm bunlar da zinde kalmamı ve iyi hissetmemi sağlıyor. Bizi hayat boyunca taşıyan bedenimizin neler yemesi, neler içmesi ve hangi şartlarda iyi ve uzun verim vereceğini bilerek yaşamak temel prensibim. Ben vücuduma saygı duyuyorum ve ihtiyaçlarını asla ötelemiyorum. Sağlıklı beslenip, düzenli spor yapıyorum. Kişisel ve manevi hayatıma da vakit ayırıyorum.
Vücudumuzda milyonlarca hücre her an bir üretim içinde. Bu nedenle de beslenmede birinci kural; canlı şeylerle beslenmek. Yani az pişmiş, işlemden geçmemiş, zirai ilaçlanmamış, üzeri bir madde ile kaplanmamış, sentetik koruyucularla raf ömrü 1 seneye çıkarılmamış ve sadece doğada var olan şeylerle beslenmeye dikkat ediyorum. Kısaca; canlı, çiğ ve doğal beslenmeye çalışıyorum.
3. Egzersiz olarak ne yapmayı tercih ediyorsunuz ve ne sıklıkla egzersiz yapıyorsunuz?
Sağlıklı yaşam için dengeli beslenmenin yanı sıra düzenli spor yapmanın da zorunlu olduğuna inandığım için sporu hayatımın bir parçası haline getirdim. Hareket etmek kas-kemik sağlımız ve kilo kontrolü dışında, salgı bezlerimizi de aktive ediyor. Sayısız konuda faydası olduğunu bildiğim sporu hiç bırakmıyorum. Ben aslında 15 yaşımdan beri spor yapıyorum. 20’li yaşlardan itibaren yani 20 senedir düzenli olarak egzersiz ve spor yapıyorum. 1999’dan beri yaptığım yoga egzersizleri kişiye zihinsel ve bedensel esneklik kazandırıyor. Tüm egzersizleri severek yapıyorum ancak en fazla koşu, functional training -farklı vücut bölümlerini kendi vücut ağırlığımızla çalıştırdığımız egzersiz dalı- yapıyorum.
4. Son zamanlarda sağlıklı yaşama dair yeni bir keşfiniz (bir beslenme önerisi ya da egzersiz çeşidi) var mı?
Koşu ve tabata çalışmaları şu an hoşuma gidiyor. Murat Bür hocamla çalışıyoruz.
5. Sağlıklı yaşamı alışkanlık haline getirmek isteyen okuyucularımız için ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz?
İlk tavsiyem öncelikle kendilerini iyi tanımaları. Kişi kendisine uygun bir beslenme programı ve yapabileceği egzersizleri belirleyerek bunları bir yaşam tarzı haline getirebilmeli. Tembelliği bırakıp harekete geçilmeli. Asansör yerine merdiven tercih edilmeli. Sağlıklı beslenmenin ve düzenli egzersizin yarattığı sonuçları görmek insanı daha da motive ediyor. Spor yaparken salgılanan endorfin hormonu da olaylara daha pozitif bakılmasını sağlıyor. Hareketin yanında; bizi enerji olarak yükseltecek çiğ yiyecekler tüketilmeli. Sabahları poğaça, börek tarzı unlu gıdalar yerine haşlanmış yumurta, domates, salatalık, maydanoz yemek, demli çay yerine taze sıkılmış havuç, elma suyu içmek, insulin salımını dengeler.
Ayşe Tolga İyi Yaşam’da yer alan sağlıklı beslenme, güzellik ve iyi yaşam önerilerine ulaşmak için tıklayınız.