Biorezonans nedir: Sigara bağımlılığından polen alerjisine uzanan terapi

Alternatif tıp, insanlara enerjik yaşam için 250’den fazla tedavi yöntemi sunuyor. Bu tedavi yöntemleri, vücudun belirli bölgelerindeki ağrıları gidermek için kullanıldığı gibi alerjiler için de tercih edilebiliyor. Bu yöntemlerin arasından da hem ağrılara hem alerjik reaksiyonlara hem de bağımlılıklara çözüm olabilen biorezonans öne çıkıyor. Bu yazımızda, farklı sağlık problemleri için tercih edilen biorezonansı sizler için kaleme aldık.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Biorezonans nedir?

Elektromanyetik frekanslara odaklanan biorezonans terapisi, popüler bir alternatif tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkıyor. Bu terapi esnasında vücudun enerji dengesi ölçülüyor ve bu sayede çeşitli sağlıksal durumların kaynakları tespit edilebiliyor.

Biorezonans, insan vücuduyla enerji dalgalarının iletişim kurmasına olanak tanıyor. Bu iletişim aracılığıyla insanların iyileşme yoluna girmesi sağlanıyor. Bu terapi, hastalık durumlarının vücudun elektromanyetik frekanslarındaki dengesizliklerden kaynaklandığını öne sürüyor. Bu dengesizliklerin düzeltilmesiyle de çeşitli hastalıkların tedavi edilebileceği ön görülüyor.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Bağışıklık sistemini güçlendirmek için nasıl beslenmeliyiz?

Biorezonans nasıl uygulanıyor?

Biorezonans için özel cihazlardan yardım alınıyor. İlk olarak, hastaların ciltlerine özel elektrotlar yerleştiriliyor ve bu cihazlarla vücudun yaydığı frekanslar analiz ediliyor. Bu analiz esnasında çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilecek dengesiz enerji frekansları tespit ediliyor. Daha sonra, bahsi geçen dengesizlikleri düzeltmek amacıyla vücuda özel elektromanyetik frekanslar gönderiliyor. Bu uygulama, temelde vücuttaki enerji akışındaki bozuklukların giderilmesine odaklanıyor. Enerji akışının olması gerektiği konuma gelmesiyle de vücudun doğal haline dönüş yolu destekleniyor.

Biorezonans, insan vücudunun kendi kendini iyileştirici gücüne dayandığı için tıp dünyasında bu yöntemin fazlasıyla yenilikçi olduğu belirtiliyor. Bu inovatif yöntemin süresi hastanın durumuna, semptomlarına ve terapiyi uygulayacak profesyonelin tercihlerine göre değişiklik gösterebiliyor. Her ne kadar süre açısından değişiklikler gözlemlense de biorezonans her hastaya bir dizi seans halinde uygulanıyor. Bazı insanlar birkaç biorezonans seansıyla iyileştiğini belli edebiliyorken bazı insanların daha uzun bir süre bu yönteme maruz kalması gerekiyor.

Biorezonans hangi rahatsızlıklar için tercih ediliyor?

Bu alternatif tedavi yöntemi, çok geniş bir yelpaze için tercih edilebiliyor. Bu yelpaze incelendiği zaman ilk olarak alerjilere, cilt rahatsızlıklarına, bağımlılıklara, kilo kontrolüne, bağışıklık sistemi problemlerine ve strese rastlanıyor.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Melis Yengil “2. Şans” Uplifers Özel Egzersiz Programı 3. Gün

Polene, toza ve çeşitli besinlere karşı sergilenen alerjik reaksiyonların tedavi sürecinde biorezonansa başvurulabiliyor. Ayrıca, egzama, vitiligo, sivilce, saç dökülmesi ve sedef hastalığı gibi cilt rahatsızlıkları için de bu yöntemden yararlanılabiliyor. Bunlara ek olarak, sigara, alkol veya yeme bağımlılığı gibi davranışsal problemler için de biorezonans göz önünde bulundurulabiliyor. Günlük hayat akışını negatif etkileyen yüksek stres seviyesi, kilo verme isteği, vücudun savunma mekanizmasını güçlendirme ihtiyacı ve migren gibi kronik ağrılar için de bu terapiye başvurulabiliyor.

Biorezonansın yan etkileri var mı?

Ağrısız ve vücuda hasar vermeyen bir yöntem olan biorezonansın çok ciddi yan etkileri bulunmuyor. Her ne kadar ciddi durumlar söz konusu olmasa da neredeyse her tedavi yönteminde olduğu gibi bu yöntem de bazı minimal yan etkilere yol açabiliyor. Bu yan etkiler, genellikle bireysel durumlara ve semptomlara bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Örneğin, bazı insanlar biorezonans sonrası baş dönmesi yaşarken bazılarında da kısa süreli yorgunluk gözlemlenebiliyor. Bunlara ek olarak, terapiye maruz kalmış vücut bölgelerinde rahatsızlık hissedilebiliyor ve baş ağrısı da kendisini gösterebiliyor. Bu yan etkiler çok ciddi olmasa da kalp pili gibi elektronik tıbbi cihazlar kullanan ve kronik sağlık sorunları olan kişilerin mutlaka biorezonans konusunda doktorlarına danışmaları gerekiyor.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Göz sağlığını destekleyen en önemli 5 antioksidan

Çeşitli hastalıklar için değerli bir çözüm olabilen biorezonansla ilgili bilimsel kanıt eksikliği ve yöntemin etkinliği hakkında belirsizlikler bulunuyor. Bu yüzden, bu terapiyi göz önünde bulundurmadan önce bir sağlık profesyoneliyle görüşmek büyük bir önem taşıyor.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

İlginizi çekebilir: Holistik sağlık nedir?

Bunlara da Göz Atın

Post navigation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir