Aslında sıradan bir gün, fiziksel güç harcayarak geçmelidir ancak maalesef günümüzde hiçbirimiz için bu durum söz konusu değil. Aktif olmayan yaşam tarzı, artık günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. Üstelik bu durum sağlıkla ilgili birçok riski de beraberinde getiriyor. Haftada bir veya iki saat spor salonuna gitmek için zaman ayırsanız bile, geri kalan uyku dışındaki 40 saat boyunca oturuyorsanız spor salonunda geçirdiğiniz saatler bunu karşılamaya yetmiyor.
Sağlığına özen gösteren bilinçli insanlar olarak birçoğumuz daha fazla spor yapmak, öğle aralarında kısa bir yürüyüşe çıkmak veya daha sık spor salonuna gitmek istiyoruz. Ancak iş yerinde geçirilen yoğun bir günün ardından öylesine yorgun oluyoruz ki kendimizi kanepeye bırakıp televizyon izlerken buluyoruz.
İçindekiler
İnsanlar zamanla daha az aktif hale geldi
1960’larda ABD’deki işlerin yüzde 50’si ortalama fiziksel aktivite gerektiriyordu. O zamanlar fabrika işçiliği daha fazla rağbet gören bir işti ve işçiler ağır fiziksel güç gerektirse de gerektirmese de tüm gün ayakta çalışıyorlardı. Ancak şimdilerde fiziksel aktivite gerektiren işçilerin oranı yüzde 20. Yani ABD’deki iş gücü piyasasının yüzde 80’i oturarak çalışma veya çok az fiziksel aktivite gerektiriyor. Acı gerçek şu ki birçoğumuz iş yerinde vaktimizi sandalye üstünde oturarak, bilgisayar karşısında geçiriyoruz. Oturmak, artık bulaşıcı hale gelmiş durumda.
Örneğin çocukluğunuzu düşünün. Birçoğumuz sokakta koşup oynayarak büyüdük. Okulda beden eğitimi derslerine katıldık, belki bir arkadaşımıza özenip belli bir spor dalıyla ilgilenmeye başladık. Ancak büyüdükçe bir fiziksel aktiviteye katılma fırsatımız gittikçe azaldı. Para kazanmak için çalışmak bir öncelik fakat bu öncelik sağlığımızın da önüne geçmeli mi gerçekten? Birçoğumuz bu soruya olumsuz yanıt versek de maalesef gerçeğin tam aksi olduğunu biliyoruz.
Haftada 1-2 defa egzersiz yapsak bile bu egzersizin tek başına daha aktif bir yaşam tarzı için yeterli olmadığını biliyoruz. Yapılan bir çalışma kapsamında iki farklı grup incelenmiş. Birinci grupta haftada 7 saatten fazla egzersiz yapan aktif kişiler, ikinci grupta ise vaktinin çoğunu oturarak geçiren kişiler yer alıyordu. Araştırmanın sonunda fiziksel aktivitesi daha az olan ikinci grubun ölüm riskinin yüzde 50 daha fazla olduğu tespit edildi. Üstelik, aynı grubun kalp krizinden ölme ihtimali de iki katı daha fazla.
Ayağa kalkın ve hareket edin
Aslında hedef oldukça basit; daha fazla hareket etmek, daha az oturmak. Aslında her gün daha fazla aktif olmak için ufak yöntemler bulabiliriz. Örneğin bu makaleyi bir iş arkadaşımızla paylaşabilir ve bundan sonra her öğlen o arkadaşımızla kısa bir yürüyüş molası verebiliriz. Ofiste merdiven varsa asansör kullanmak yerine merdiveni tercih edebiliriz.
Şimdi harekete geçin
Daha aktif bir hayata sahip olmak için büyük hedefler koyup sonra da hayal kırıklığı yaşamak zorunda değiliz. Ufak adımlarla başlamak da mümkün. Günlük hayatın içinde daha aktif olabileceğimiz olanaklar keşfettikçe yeni bir alışkanlık edinebiliriz. Merdiven çıkmak, telefonla konuşurken yürümek, ara sıra ayağa kalkmak bunlardan sadece birkaçı.
Bazen uzun ve yorucu bir günün ardından televizyonun karşısına geçip kanepeye kendini bırakmak çok cezbedici görünebilir ancak sağlığınız için önce kısa bir egzersiz yapabilirsiniz.
Kaynaklar:
Lifehack
Forbes
NY Times
İlginizi çekebilir: İş yerinde olup bitenleri işte bırakmanın formülü