Yüksek lisans tez araştırmamda; katılımcıların tamamı, korunma yöntemlerinin çok önemli olduğunu, enfeksiyonların yayılmasının engellenmesinde korunmanın etkili olduğunu belirtmişti. İş kullanıma gelince katılımcılar prezervatif kullanımı olsa da her ilişkisinde prezervatif kullananlar farkında olanlar kadar çoğunlukta değildi. Bir sonraki kademede, test yaptırmak konusu gündeme geldiğinde de, hiç bir katılımcı HIV testi yaptırmamıştı, diğer enfeksiyonlar için test yaptıranlar da azınlıktaydı.
Düşünceler tutumları, tutumlar da davranışları etkiler. Fakat söz konusu cinsel sağlık olduğunda; düşüncelerle, tutum ve davranışlar arasında bir uçurum oluşabiliyor.
İşin gerçeği, dünya çapında HIV pozitif olan (Vücudunda HIV ile yaşamakta olan) her 5 kişiden 1’i HIV pozitif olduğunu bilmiyor. Bunun ülkemizde ve cinsel sağlığa dair bilgiye erişimin sınırlı olduğu bölgelerde daha da yüksek olduğunu düşünüyorum.
İlgili yazı: HIV’nin ilk ortaya çıkışı ve yayılma süreci
HIV vücuda bir kez girdiği zaman, ömür boyu o vücutta var olmaya devam ediyor. Ne yazı ki bir tedavisi yok; ama mevcut ilaçlar ile HIV pozitif bireyler çocuk sahibi olabiliyor ve sağlıklı bir yaşam sürebiliyor. Önemli olan fark edilmesi! HIV 2 ile 10 yıl arasında vücutta belirtisiz bir şekilde kalabiliyor; çünkü vücüttaki beyaz kan hücrelerine saldırarak, bağışıklığı düşürüyor. Yeterli süre içinde fark edilmediği zaman da kalıcı bir sendrom olan AIDS’e dönüşüyor. İnsan da seçmiyor. Yani, “Temizdi, bir şey olmaz”, “Tanıdığım, iyi bir aileden, bir şey olmaz” gibi düşüncelerin gerçeklikle çok bir alakası yok. HIV/AIDS ile alakalı yapılabilecek şey; bilgilenmek ve eğitilmek. Bu, uzun vadede hem bireylerin ve toplumun sağlığı hem de HIV pozitif bireylerin karşılaştığı cehaletten kaynaklanan ayrımcılığın yok edilmesi için oldukça kritik.
İçindekiler
Tamam ama hemen şu an ne yapabiliriz?
Farkındalık günleri, gerçekten ne ölçüde farkındalık yaratıyor diye hep düşünmüşümdür. Aktif bir rol alınmadığı zaman bu farkındalık sadece bir sosyal medya paylaşımında kalabiliyor. HIV/AIDS denince akla gelen doğru yanlış birçok bilgi içinde boğulurken, farkındalık gününde ne yapılabilir? Test olunabilir!
Virüsün kendisi kadar testi ile ilgili bile bu kadar önyargı varken, bu nasıl olabilir?
Test yaptırmak; prezervatif kullanımı ve konu hakkında eğitimden sonra, farkındalık adına yapılabilecek en iyi hamle. Daha da ötesinde bu, herkesin sorumluluğu. Eğitime erişim her zaman çok kolay olmayabilir ama HIV/AIDS testi, aslında alt tarafı bir kan testi.
HIV/AIDS hakkında bilgiler
- HIV; HIV pozitif kişiler ile korumasız cinsel aktiviteyle, iğne paylaşımıyla, anneden bebeğe süt ile bulaşabilen bu virüstür. Bu virüse karşı alınabilecek en iyi önlem ilk olarak prezervatif kullanımıdır. Düzenli test yaptırmak da virüse karşı alınabilecek en iyi önlemler arasındadır.
- HIV testi olmakla ilgili en büyük engellerden biri mimlenmek, bildirilme ya da yakınlarla bu bilginin paylaşılma korkusundan kaynaklanıyor. Bir diğer etkili faktör de ‘bana olmaz’cılık. Üçüncü bir sebep de, HIV/AIDS’in bir sorun boyutunda olmadığı. Bu da aslında ilk olarak cinsel sağlık eğitiminin ve farkındalığının yaygın olmamasından ve ikinci olarak test olma korkusu yüzünden HIV pozitif bireylerin gerçek sayısına ulaşamadığımızdan da kaynaklı olabilir.
- HIV testi bildiğimiz bir kan testi şeklinde yapılır. Virüsün bir kuluçka dönemi olabildiğinden dolayı, ilk kan testinden 6 ay sonra bir kan testi daha yapılabilir.
- Tarihte ‘Gey hastalığı’ olarak bilinen HIV/AIDS; ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, yaş ve sosyo-ekonomik statü tanımaz. Bu mit, bazı grupların test yaptırmamalarına neden olmakta ve ‘Nasıl olsa bana bulaşmaz’ düşüncesini de körüklemektedir.
- HIV/AIDS testi pahalı bir testtir; ama Şişli Belediyesi Merkez Polikliniği’nde hafta içi her gün 17:00-20:00 arasında ücretsiz ve anonim olarak HIV testi yaptırabilirsiniz. Kimse size isim ve kimlik sormaz.
- HIV tesi yaptırmak ya da sonucu ile alakalı kaygılarınız varsa, Pozitif Yaşam Derneği ile iletişime geçebilirsiniz.