Birçoğumuz 10 parmağımızın sakarlık yapma dışında çok işlevsel olduğunu biliyoruz. Ellerimizdeki bu çıkıntılar olmasa, kavanozları açamayız, el sıkışamayız ya da kapıları kapatamayız. Ancak bu çıkıntılar neden 10 tane? Neden 10 tane elimizde 10 tane de ayağımızda parmaklara sahibiz?
Öncelikle yaşamımız açısından bir denge mekanizması olduğunu görmemiz gerekiyor. Ayaklardan birinde 6, diğerinde 4 parmak olsa yürümek bu kadar kolay olmazdı. Bunun dışında, insanların neden onar tane parmağa sahip olduğu konusunda uzmanların birçok açıklaması bulunuyor. Mark Changizi tarafından geliştirilen Limb Yasaı, bu konudan bilinen en önemli çalışmalardan birisini oluşturuyor.
Nörobiyoloji teorisyeni Changizi’ye göre, böceklerin ve hayvanların bacaklarını matematiksel bir formül ile açıklayabiliriz. Bu matematiksel formüle göre, uzunluk ve işlevsellik arasında bir ilişki bulunabilir. Changizi’nin iddiasına göre, ayaklar ne kadar kısa ise, beden için o kadar önemli oluyor.
Peki, bu Limb Yasası, ayak ve el parmaklarına nasıl uyarlanabilir?
El ve ayak parmakları Limb Yasası’na göre, el ve ayakların dalları olarak görülebilir. İnsanlar bazı şeyleri yapabilmek için bu dallara ihtiyaç duyarlar. Yumruk yapmak, nesneleri tutmak bu şeylerden bazıları olarak sayılabilir. Neticede, insan eli için en doğru oranın 5 olduğu anlaşılıyor. Birçok insanın bu şekilde doğduğunu varsayarsak, yeteri kadar ikna edici olabilir.
Bazı bebekler fazladan parmakla doğabiliyor. Bu fazla olan parmaklar ameliyatla alınıyor. Ancak yine de, fazladan parmakla doğan bebekler 10 parmak meselesini tekrar düşünmemizi sağlayabilir.
Farkı örnekleri görünüyor olmasına rağmen, bilim insanları 10 parmağın el ve ayak için en mükemmel sayı olduğu konusunda hemfikir gibi görünüyor. Bu durumda daha fazlasının olması iyi bir şey değil.
Kaynak:
Howstuffworks