Oruç tutmanın fiziksel sağlığa olan etkileri nelerdir?

Oruç tutmanın faydaları üzerine bu zamana kadar pek çok araştırma yapılmış ve hala da çeşitli çalışmalar yapılmaya devam ediyor. Özellikle sağlık ve beslenme alanında yürütülen araştırmalarda oruç tutmanın çok sayıda fiziksel fayda sağladığı ve bütüncül sağlık açısından vücuda çeşitli katkıları olduğu kanıtlanmış. Kilo yönetiminden kalp sağlığını desteklemeye sayısız faydası bulunan oruç tutmanın vücuda olan olumlu etkilerine gelin yakından bakalım. İşte orucun faydaları:

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kilo kontrolünü sağlar

Oruç tutan veya tutmayı düşünen kişilerin aklına en sık gelen sorulardan biri “Oruç tutmak, kilo verdiriyor mu?” olabilir. Şöyle ki araştırmalara göre, oruç tutmak kalori alımını sınırlandırdığı ve metabolizmayı hızlandırdığı için kilo kaybına yardımcı oluyor. Yapılan bir çalışmaya göre oruç tutan bir kişinin 12-24 hafta boyunca vücut yağı önemli ölçüde azalırken, vücut ağırlığı da %9 oranına kadar düşebiliyor. Ancak yine de uzmanlar oruç ve kilo kaybı arasındaki ilişki hakkında daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunun da altını çiziyor.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Bedensel yas: Eskiden sahip olduğunuz ‘inceliği’ özlüyor musunuz?

Kan şekerini kontrol altında tutar, insülin direncini düşürür

Oruç tutmanın insülin direncini azaltma ve kan şekeri seviyelerini kontrol altında tutma yeteneği, günümüzde artan bir sağlık sorunu olan tip 2 diyabet riskinin yönetilmesi açısından büyük öneme sahip. Araştırmalara göre Ramazan ayında oruç tutan tip 2 diyabet hastalarında Ramazan öncesi ve sonrası değerlerine göre açlık kan şekeri azalma göstermiş. Bir başka araştırma ise oruç tutmanın, insülin direncini azaltarak glikozun kan dolaşımından hücrelere daha verimli bir şekilde taşınmasına olanak tanıdığını ortaya çıkarmış.

Kalp sağlığını destekler

Kalp hastalıklarının dünya genelinde önde gelen ölüm nedenlerinden biri olduğunu biliyor muydunuz? Günümüzde sağlıksız beslenme alışkanlıkları, stres, hareketsiz yaşam, kalitesiz ve yetersiz uyku, obezite gibi pek çok neden kalp hastalıklarına zemin hazırlarken, kalp sağlığına özen göstermek, her zamankinden çok daha kritik bir öneme sahip. Araştırmalara göre oruç tutmak, kan basıncını, trigliseritleri ve kolesterol düzeylerini iyileştirerek kalp sağlığının korunmasına yardımcı oluyor.

Enflamasyonla savaşır

Bilimsel araştırmalar, oruç tutmanın vücutta anti-enflamatuar etkiler yaratabileceğine dikkat çekiyor. Enflamasyon, günümüzde başta kalp hastalıkları, kanser türleri olmak üzere pek çok kronik rahatsızlığın temel sebeplerinden biri olarak biliniyor. Dolayısıyla, oruç tutmanın enflamasyonla savaşma yeteneği onu modern rahatsızlıkların da etkili bir savaşçısı haline getiriyor. Çalışmalar, oruç tutmanın vücuttaki inflamasyon düzeylerini azalttığını, dolayısıyla kronik rahatsızlıkların da oluşma riskini düşürdüğünü ortaya çıkarıyor.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Kaktüs meyvesinin faydaları nelerdir?

Beyin ve zihin sağlığını iyileştirir

Bilimsel çalışmalara göre, oruç tutmak beyin fonksiyonlarını destekliyor ve nörodejeneratif bozuklukları önlüyor. Sinir hücrelerinin üretimini artırarak beyin işlevlerinin gelişmesine katkı sağlayan oruç, aynı zamanda iltihaplanmaları da hafiflettiği için Alzheimer hastalığı ve Parkinson gibi nörodejeneratif rahatsızlıkları da önlüyor. Yine de uzmanlar bu konuda insanlar üzerinde daha fazla araştırma yapılmasının gerektiğine dikkat çekiyor.

Yaşam süresini uzatır

Orucun faydaları arasında en çok şaşıracağımız etkilerden biri belki bu olabilir ama evet araştırmalara göre oruç tutmak uzun ömürlülükle yakın ilişkili. Bilimsel bir çalışma, periyodik olarak oruç tutmanın insan bağırsağı üzerindeki etkilerini analiz etmiş ve oruç tutmanın, uzun ömürle ilişkili Christensenella türleri de dahil olmak üzere bağırsak mikrobiyomunda yararlı bakteri çeşitliliğini artırdığını ortaya çıkarmış.

Aynı zamanda bu araştırma, orucun yine uzun ömür ile ilişkili olan ve metabolik düzenlemeleri yapan sirtuin proteinlerinin artmasına yardımcı olduğunu da bulmuş. Benzer bir başka çalışma ise oruç tutmanın hastalıkları geciktirerek ömrü uzatmada etkili rol oynadığını açığa çıkarmış. Kısacası, oruç tutmak bütüncül sağlığı pek çok açıdan olumlu yönde etkilediği için ömrün sağlıklı ve uzun olmasına da zemin hazırlıyor.

Herkes oruç tutabilir mi?

Ancak, oruç tutmanın sağladığı tüm faydalar bir yana, oruç herkes için uygun olmayabilir ve çeşitli olumsuz yan etkiler de ortaya çıkarabilir. Özellikle şeker hastalarının ve hamilelerin oruç tutmadan önce mutlaka uzman bir doktora danışmaları önemlidir. Farklı sağlık sorunları olan kişilerin de uzun süreler aç/susuz kalmadan önce doktora danışmasında fayda var.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Sadece yatarken oluşan baş ağrısının sebebi nedir?

Öte yandan, hangi tür orucun daha etkili ve faydalı olabileceğinin de uzman bir doktor eşliğinde kararı verilebilir. Şöyle ki oruç dendiğinde geleneksel olarak Ramazan aylarında sahurdan iftara kadar bir şey yenilip içilmemesi akla geliyor olsa da günümüzde özellikle intermittent yani aralıklı oruç da oldukça yaygın bir beslenme türü. Ve aralıklı oruç da çeşitli alt kategorilere sahip. Yalnızca belirli saat aralıklarında bir şeyler tüketildiği, sadece belirli günlerde kalori kısıtlaması yapıldığı ya da bir tek su içildiği ve başka herhangi bir gıdanın/içeceğin tüketilmediği oruç türleri var. Dolayısıyla yaşam tarzınıza uygun olan ve doktorunuzun da sağlığınız açısından herhangi bir endişe görmediği türü tercih edebilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

İlginizi çekebilir: Gerçekten aç mısınız: Fizyolojik açlık ile psikolojik açlığı nasıl ayırt edebilirsiniz?

Bunlara da Göz Atın

Post navigation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir