Rüyalar, hayatımızın en gizemli ve en ilginç deneyimlerinden birisidir.
Antik zamanlardan bugüne kadar rüyalar ile ilgili merak edilen her şey araştırılmış ve rüya çözümlemesi, rüya yorumlaması gibi bir çok farklı terim bu alana kazandırılmıştır. Eski insanlar, rüyaların tanrılardan kendilerine gönderilen mesajlar olduğuna inanıyorlardı. İnsanlar günlük yaşantılarını, savaş stratejilerini, hatta ekonomilerini bu rüyaların yorumlanmasına göre yönlendiriyorlardı.
Ayrıca, tarih boyunca bir çok sanatçının da rüyalarından aldığı ilhamla şaheserler yarattığını söyleyebiliriz.
Rüyaların bilimsel olarak incelenmesi ve rüyalar üzerinden kişilik çözümlemesi yapılmasının ise, Sigmund Freud’un Psikoanalitik Teori’sinin ortaya çıkışından sonra başladığını görüyoruz.
Peki, rüyalar hakkında şu ana kadar yapılan araştırmalar neler söylüyor? Rüyada orgazm yaşamak mümkün mü? Görme engelli insanlar rüya görebilir mi? İşte rüyalar hakkında en merak edilen 15 şaşırtıcı gerçek:
1. Rüyaların %90’ı unutulur”: Uyandıktan 5 dakika sonra gördüğünüz rüyanın yarısını unutmuş olursunuz. 10 dakika geçtikten sonra ise rüyanızın yalnızca %10’unu hatırlayabilirsiniz.
2. Görme engelli insanlar da rüya görebilir: Doğuştan görme engelli olmayan insanlar rüyalarında çeşitli objeleri ya da kişileri görebilirler. Doğuştan görme engelli olan insanlar ise rüyalarında görsellik gerektiren hiç bir şey göremezler ancak diğer duyularıyla algıladıkları ses, dokunma, koklama gibi duyularını harekete geçiren rüyalar görebilirler.
3. Herkes rüya görür: Çok ağır bir psikolojik rahatsızlığı olmayan herkes rüya görebilir. Eğer hiç rüya görmedim diyorsanız, bunun sebebi görmüş olduğunuz tüm rüyaları unutmuş olmanızdır.
4. Rüyalarımızda yalnızca tanıdığımız insanların yüzlerini görebiliriz: Zihnimiz durup dururken daha önce hiç görmediğimiz yüz figürleri üretmez. Rüyalarımızda gördüğümüz yüzlerin tamamı daha önce bir yerlerde gördüğümüz ya da tanıdığımız insanların yüzleridir. Rüyanızda tanımadığınız kişiler gördüğünüzü düşünüyorsanız bunun sebebi, daha önce görmüş olduğunuz bu kişileri hatırlamamanızdandır.
5. Herkesin rüyaları renkli görüntülerden oluşmaz: İnsanların %12’si rüyalarını siyah-beyaz görür. Yani rüyaların büyük bir kısmı aslında renkli görülür. 1915-1950 arası yapılmış olan araştırmalarda rüyaların büyük çoğunluğunun siyah-beyaz olarak görüldüğü belirtilmiştir. Ancak 1960’lar ve sonrasında yapılan araştırmalarda bu sonuçlar değişiklik göstermeye başlamıştır. Bugün 25 yaş altındaki bireylerin gördüğü rüyaların yalnızca %4.4’ü siyah-beyazdır. Yıllar geçtikçe değişen bu farklılığın sebebini bilim adamları renkli televizyona geçişle ve renkli medya görsellerinin kullanımının artış göstermesiyle ilişkilendirmektedir.
6. Rüyalar semboliktir: Eğer rüyanızda bir objeyi yoğun olarak görüyorsanız, bu durum rüyanızın o objeyle alakalı bir kurgusu olduğunu göstermez. Rüyalar size sembollerle derin mesajlar verir.
7. Duygular: Rüyalarda en sık hissedilen duygu gerginliktir. Yapılan araştırmalarda, rüyalarda genelde pozitif duygulardan çok negatif duyguların yer aldığı bulunmuştur.
8. Bir gecede 4 ile 7 arasında rüya görülür: Her gece uykumuzun ortalama 1-2 saatini rüya görerek geçiririz.
9. Hayvanlar da rüya görebilir: Çeşitli hayvanlarla yapılan rüya araştırmalarında, uyku sırasında hayvanların beyninde gerçekleşen dalgalanmaların, insanlarınkine çok yakın frenkanslarda oldukları gözlenmiştir. Bir köpeği uyurken izlemeyi deneyin. Zaman zaman bacaklarını oynattığını ve ilginç sesler çıkardıklarını göreceksiniz. Bu, hayvanın rüya gördüğünü gösterir.
10. Geçici felç: REM* uykusu sırasında,rüyanın sebep olduğu dalgalardan dolayı vücudun harekete geçmemesini sağlamak için, beyin vücutta geçici olarak felç yaratır. Bu vücut hareketlerinin durdurulması için çalışan mekanizma bazen uykudan önce, uyku sırasında ya da uykudan uyandıktan sonra da görülebilir. Karabasan deneyimi ya da uyurgezerlik, bu mekanizmanın çalışmasının uykunuzun farklı zamanlarına denk gelmesiyle ilgilidir. (“Rapid eye movement”ın kısaltılmış hali olarak kullanılan REM, uykunun bir periyodudur ve bu periyodta gözlerin hareket ettiği görülür. REM uykusu, bir yetişkinin ortalama uyku süresinin %20-25’ini oluşturur ve 90 ile 120 dk arasında sürer. Rüyalar REM uykusu süresinde görülür.)
11. Rüya oluşumu: Zihnimiz, günlük yaşantımızda duyularımızın maruz kaldığı yoğun şeyleri rüyalarımızda karşımıza çıkarma eğilimine sahiptir. Örneğin; siz uyurken müziğin açık kalmış olması, rüyanızda bir opera izlediğinizi görmenize sebep olabilir. Bunun en bilinen örneği ise, uykusu sırasında yoğun su sesine maruz kalan insanların yataklarını ıslatarak uyanmalarıdır.
12. Kadınlar ve erkekler farklı rüyalar görürler: Erkekler genelde rüyalarında başka erkekleri görme eğilimindedir. Erkeklerin rüyalarındaki karakterlerin %70’e yakını başka erkeklerdir. Kadınlarda ise bu rakam eşit gibidir. Bu nedenle, erkeklerin gördükleri rüyalar kadınlara göre daha gerilimli olabilir.
13. Bilinçötesi rüyalar: Geniş çaplı yapılan rüya araştırmaları, %18-38 arası bir kitlenin hayatında en az bir kez biliçötesi, yani gerçekte var olmayan varlıkların yer aldığı, rüyalar gördüklerini gösteriyor. Bu araştırmalara göre en az bir kez deja-vu yaşayan insanların oranı ise %70. Bilinçötesi rüyaların görülebileceğine inanan insanların yüzdesi ise %63’ten %98’e kadar çıkabiliyor.
14. Horlayan insanlar rüya göremeyebilirler: Bu konuyla ilgili geçerli bir bilimsel araştırma henüz ortada yok. Ancak insanların paylaştığı deneyimlere göre bir genelleme yapacak olursak, horlayan insanların daha az rüya gördükleri belirtiliyor.
15. Rüyanızda orgazm yaşamanız mümkündür: Rüyalarınızda gerçek hayatınızda yaşadığınız cinsel ilişki deneyimlerini yaşamakla kalmaz, aynı zamanda tıpkı gerçek hayatta yaşadığınız gibi orgazmlar yaşayabilirsiniz.
collections
Galeri için tıkla