Şekerden 3000 kat daha tatlı bir protein keşfedildi

Şeker… Ah şu şeker! Ne yazık ki çağımızın en büyük vebalarından biri ona olan bağımlılık. Şeker, beynin ödül sistemini tetiklediği ve çoğu insan için karşı konulmaz bir lezzete sahip olduğu için kendine bağımlı hale getirebiliyor ve günümüzdeki pek çok hastalığa zemin hazırlıyor. Obezite sorunlarından kalp sağlığına ilişkin sıkıntılara, karaciğer problemlerinden bağışıklık sisteminin zayıflamasına kadar pek çok açıdan bütüncül sağlığı tehdit edebiliyor. Ayrıca, diyabetten beyin sağlığının zayıflamasına kadar farklı yönlerden de sağlığımızı etkileyebiliyor. Bu nedenle sağlıklı bir yaşam için şekeri hayatımızdan çıkarmak veya mümkün olduğunca az tüketerek bağımlılığımızı azaltmak oldukça önemli.

Bu noktada bireysel çabalarımızın yanı sıra umut vadeden bir gelişme de bizi karşılıyor. Biyoteknoloji firması Amai Proteins, mikrobiyal yolla üretilen şaşırtıcı derecede tatlı bir proteini pazara sunma aşamasında. Şekerden 3000 kat daha tatlı bu proteinin şekerin yerini alması ve şeker kaynaklı metabolik hastalıkların önüne geçmesi bekleniyor. Peki, nedir bu protein?

Afrika kökenli tropik bir meyve olan “Serendipity Berry” (Dioscoreophyllum cumminsii) içerisinde keşfedilen monellin proteinini dilimizdeki reseptörler tıpkı şeker gibi tatlı olarak algılayabiliyor. Amai Proteins’in kurucusu ve CEO’su Ilan Samish, konuyla ilgili olarak şunları ifade ediyor:

“Samish ve şirketinden bilim insanları; bu proteini ekstrem pH, tuzluluk ve sıcaklık şartlarına dayanıklı bir canlı grubu olan ekstremofillerden ilham alarak, hızlı entegratif kompütasyonel protein dizaynı (İng: “Agile integrative computational protein design” veya “AI-CPD”) yöntemi ile modifiye etmeyi başardılar. AI-CPD yöntemi, proteinin yapısını düzenleyip özelliklerini (özellikle stabilitesini) geliştirmek için kullanıldı. Sonuç, yüksek sıcaklıkta bile stabil kalabilen ve gıda katkısı olarak kullanılabilen bir protein oldu! Bu protein fermente edildikten sonra ortaya çıkan beyaz pudra kıvamındaki saf protein ürününe “sweelin” adı verildi.

Bir protein, bir “inci” dizisinden (aminoasitlerden) oluşur. Bizse bu diziyi değiştirip ekstrem şartlarda oluşan yaşamdan ilham alınan yeni bir protein dizayn edebiliriz. Sweelin proteini birçok gıda ürününde test edildi ve ürünün lezzetini değiştirmeden ketçabın şeker içeriğini %70, çikolatanın şeker içeriğini %50 oranında azaltmayı başardı. Sweelin’in en büyük avantajıysa diğer tatlandırıcıların aksine bağırsak florasını etkilememesi ve tatlı molekülleri proteinlerden oluşup aminoasitlere sindirildiği için insülin salgısını aktive etmemesi.”

Eğer bu protein, onaylanıp piyasaya sürülürse şekerin yerini alabilir ve bu sayede hem ürünlerin içeriğindeki şeker miktarı azaltılabilir hem de şeker tüketimine bağlı olarak ortaya çıkan hastalıkların riski azalabilir. Sağlık ve gıda sektöründe önemli bir gelişme olan bu keşfin yakın da zamanda kendini daha da duyurması bekleniyor.

 

 
 
 
 
 
Bu gönderiyi Instagram’da gör
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

Uplifers (@uplifers)’in paylaştığı bir gönderi

O zamana kadar şekeri bırakmak veya azaltmak için bireysel çabalarınızla sağlığınızı korumak için birtakım adımlar atmak isterseniz bu konuda daha önceden kaleme aldığımız yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

  • Şekeri azaltmak nedir, ne işe yarar?: Rafine şekeri bırakmanın 7 yolu
  • İşlenmiş şekeri bırakmanıza yardımcı olacak ipuçları
  • Şekerin dünyanın en bilinen uyuşturucusu olduğu doğru mu?
İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Omurganın ruh eşi var mı?

Kaynak: evrimagaci.org

Bunlara da Göz Atın

Post navigation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir