Sosyal yorgunlukla nasıl başa çıkılır?

Bazı dönemlerde insanlarla bir araya geldikten sonra kendinizi toparlamakta zorluk çekiyor musunuz? Eğer bu soruya olumlu bir şekilde cevap veriyorsanız sosyal yorgunluk yaşıyor olabilirsiniz. Bu yazımızda, sosyal yorgunluğun ne olduğunu, neden ortaya çıktığını ve bu durumla başa çıkma stratejilerini sizler için kaleme aldık.

Sosyal yorgunluk nedir?

Tıbbi bir teşhis olarak değerlendirilmeyen sosyal yorgunluk, diğer insanlarla vakit geçirdikten sonra tükenmiş ve yorgun hissetme durumu olarak tanımlanıyor. Bu durum, sosyal tükenmişlik ve içe dönük tükenmişlik olarak da biliniyor.

Hem içe dönük hem de dışa dönük bireylerin deneyimleyebildiği bu durum, sosyalleşme eşiği geçildiği zaman açığa çıkıyor. Bu durum, aşırı sinir hali, kaygı, eskiden keyif alınan sosyal ortamlarda keyifsizlik hissiyatı, duygusal çöküş, uykusuzluk, odaklanma problemi ve baş ağrısı gibi semptomlarla kendisini belli ediyor.

Sosyal yorgunluk neden olur?

Sosyal yorgunluk, çeşitli sebeplerden dolayı ortaya çıkabiliyor. Bu sebeplerin başında sosyal medya ve dijital iletişim geliyor. Sürekli sosyal medya platformlarında vakit geçiren ve dijital ortamlarda iletişim halinde olan bireyler, bir süre sonra kendilerini sosyal açıdan tükenmiş hissedebiliyorlar. Elektronik cihazlara gelen bildirimlere dönüş yapmak ve dijital dünyada benliği sürekli güncel tutma çabası zihinsel yorgunluk da yaratabiliyor.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  David Sinclair ile uzun yaşamın ve sağlıklı yaş almanın sırları

Bazı insanlar herhangi bir göreve saatlerce odaklanabiliyorken bazıları da kısa süre çalıştıktan sonra mola ihtiyacı hissedebiliyor. Sosyalleşme de bir göreve benzer şekilde herkes için aynı süreye tekabül etmiyor. Dikkat süresine benzetebileceğimiz sosyalleşme açısından zamansal dayanıklılığın tespit edilmesi büyük bir önem taşıyor. Örneğin, bazı bireyler bir sosyal ortama üç saat dayanabiliyorken bazıları aynı ortamdan yarım saat içinde sıkılabiliyor. Kısacası, sosyal dikkat süresine göre sosyalleşilmediği zaman tükenmişlik açığa çıkıyor.

Dışa dönük olduğunu düşünen ama aslında içe dönük olan bireyler de sık sık sosyal yorgunluk yaşayabiliyor. Bu insanlar, dışa dönük olduklarını düşündükleri için içe dönüklüğe uygun olan sosyal ortamlardan uzaklaşıyorlar ve yanlış sosyalleşmenin sonucunda tükenmiş hissediyorlar. Bununla birlikte, yanlış insanlarla sosyalleşmek de bu durumu doğurabiliyor. İnsanlar, kendi yaşam tarzlarına uygun olmayan bireylerle görüştükleri zaman hem fiziksel hem de zihinsel açıdan yorulabiliyorlar.

Son olarak, bu durumun çok fazla sorun dinlemekten ve çözüm üretmekten dolayı da açığa çıkabileceğini belirtmek istiyoruz. Bazı bireyler, diğerlerinin gözünde bir kurtarıcı olarak görülüyorlar ve sürekli dert dinlemekle ya da sorun çözmekle görevlendiriliyorlar. Bu durum yüzünden ortaya çıkan duygusal empati yükü de bireylere ağır geliyor.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  3 günlük Haziran detoksuyla yaza hazırlanın

Sosyal yorgunlukla nasıl mücadele edebilirsiniz?

Her ne kadar birbirinden farklı pek çok durum sosyal yorgunluğa neden olabilse de bu deneyimle başa çıkmanıza yardımcı olabilecek yöntemler bulunuyor. İşte, sosyal yorgunlukla mücadelenizde uygulayabileceğiniz pratikler:

1. Sınırlarınızı belirleyin

Sosyal etkileşimlerde çeşitli sınırlar çizilmediği zaman derin bir bitkinlik açığa çıkabiliyor. Bu nedenle, iletişim kanalınızın bulunduğu bireyleri ve benliğinizi düşünerek her ilişki için uygun sınırlar çizebilirsiniz. Örneğin, katılmak istemediğiniz etkinlikler veya yapmak istemediğiniz konuşmaları tespit edebilirsiniz. Daha sonra, bu sosyal davetlere kibar bir şekilde ‘’hayır’’ demeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz.

2. Kendinize ve dinlenmeye zaman ayırın

Hayatınızın merkezi siz olduğunuz için kendinize zaman ayırmayı asla unutmamalısınız. Enerjinizi geri kazanmanıza yardımcı olacak pratikleri günlük rutininiz haline getirebilirsiniz. Örneğin, her gün düzenli olarak meditasyon veya yoga yapabilirsiniz. Ayrıca, bir müzik aleti çalma ya da bir spor dalıyla ilgilenme gibi hobiler edinebilirsiniz.

Çeşitli hobilerle ve zihinsel pratiklerle benliğinize kaliteli bir zaman yaşattıktan sonra dinlenmeyi de ihmal etmemelisiniz. Kendinizle baş başa vakit geçirdikten ya da uzun süreli bir sosyal etkileşimden sonra kendinize dinlenme süresi tanımalısınız. Dinlenme süreniz boyunca hiçbir şey yapmadan yatakta uzanabileceğiniz gibi doğada tek başınıza vakit de geçirebilirsiniz.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Hamileyken kendinizi kötü hissettiğiniz günlerde uygulayabileceğiniz egzersizler

3. Sosyal çevrenizi gözden geçirin

Sosyalleştiğiniz zamanlarda, girdiğiniz ortamlar, görüştüğünüz insanlar size uygun olmayabilir mi, bir düşünün. Çevrenizdeki kişiler size kendinizi kötü hissettiriyor olabilir mi? Toksik insanlarla çevrili olabilir misiniz? Devamlı yargılandığınızı ya da eleştirildiğinizi hissediyor olabilir misiniz? Sosyalleşme ortamlarınızı gözden geçirerek çevrenizi nütrik insanlarla doldurmayı deneyin.

4. Sosyal medya kullanımını sınırlandırın

Telefonunuza sürekli gelen bildirimler ilgi gördüğünüzü ifade etse de bir süre sonra bu bildirimler yüzünden tükenmişlik kendisini belli edebiliyor. Bu nedenle, günlük sosyal medya kullanım sürenizi sınırlandırmaya özen gösterebilirsiniz. Ayrıca, akıllı cihazlarınıza gelen gereksiz bildirimleri kapatarak da zihninizi dinlendirebilirsiniz. Hayatınızın belirli dönemlerinde dijital detoks yapmayı da düşünebilirsiniz.

Hem insan ilişkilerini hem de kişisel gelişimi etkileyen sosyal yorgunlukla başa çıkmak için yukarıdaki basit yöntemleri uygulayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: İnsan neden ilişki kurma ihtiyacı duyar: İlişkilerin ‘neden’i, ‘nasıl’ı ve Bağlanma Teorisi

Bunlara da Göz Atın

Post navigation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir