Yulaf sütü, inek sütüne sağlıklı bir alternatif mi yoksa gizli bir tehdit mi?

Son yıllarda başta yulaf sütü olmak üzere bitkisel süt alternatiflerine olan ilgi oldukça artmış durumda. Laktoz veya soya intoleransı olanlar, vegan beslenenler, fındık, badem gibi kuruyemişlere alerjisi olanlar veya hayvansal süt ürünü tüketmek istemeyenler için popüler bir tercih olan yulaf sütü, belirli gıda alerjileri ve intoleransları olan kişiler için iyi bir seçim olarak görülebilir. Glutensiz yulaftan yapılırsa, gluten ile ilgili rahatsızlıkları olanların da tüketmesi açısından uygun bir ürün.

Kısacası özel beslenme listelerinde sıkça karşımıza çıkan bir bitkisel süt alternatifi ve artık hemen hemen her markette rastlamak mümkün, üstelik evde hazırlaması da zor değil. Peki, bu popüler bitkisel süt, gerçekten sağlığa faydalı bir geleneksel süt alternatifi mi yoksa pek çoğumuzun farkında olmadığı riskler taşıyor mu? Gelin, bu konuyu derinlemesine ele alalım ve yulaf sütü gerçekten sağlıklı mı sorusunun cevabını bulalım.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Yulaf sütünün özellikleri

Yulaf sütü vitamin, mineral ve lif açısından oldukça zengin bir besin türü. 240 ml yani yaklaşık bir fincan tatlandırılmamış yulaf sütünün besin değeri şu şekilde:

  • Kalori: 120
  • Protein: 3 gram
  • Yağ: 5 gram
  • Karbonhidrat: 16 gram
  • Diyet lifi: 2 gram
  • B12 Vitamini: Günlük ihtiyacın %50’si
  • Riboflavin: Günlük ihtiyacın %45’i
  • Kalsiyum: Günlük ihtiyacın %25’i
  • Fosfor: Günlük ihtiyacın %20’si
  • D Vitamini: Günlük ihtiyacın %20’si
  • A Vitamini: Günlük ihtiyacın %20’si
  • Potasyum: Günlük ihtiyacın %8’i
  • Demir: Günlük ihtiyacın %2’si
İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Zihin sandığınızdan çok daha güçlüdür: Hayatınızı değiştirmeye hazır mısınız?

Bilimsel kaynaklara göre yulaf sütü, yulafın kendisi kadar besleyici değil, bu nedenle ev yapımı olan versiyonlarında daha az besin kaynağı var. Paketlenmiş hazır satılan yulaf sütleri ise genellikle kalsiyum, potasyum, demir, B vitaminleri ve A ve D vitaminleri gibi besinlerle zenginleştirilmiş durumda. Diğer yandan, araştırmalar yulaf sütünün genellikle badem, soya ve inek sütünde daha fazla kalori, karbonhidrat ve lif içerdiğini, ancak soya ve inek sütünden daha az protein sağladığını açığa çıkarıyor.

Yulaf sütünün faydaları

Pek çok açıdan zengin besin değerlerine sahip olan yulaf sütü, sağlık açısından da çeşitli faydalara sahip.

  • Özel beslenme türlerine uygundur. Vegandır. Laktoz, soya veya kuruyemiş içermez. Ayrıca glutensiz yulaf sütü seçenekleri de mevcuttur. Bu nedenle diyet kısıtlamaları, belirli alerjileri olan kişiler için tüketilmesi uygundur.
  • B vitamini açısından zengindir, bu da saç, tırnak ve cildi desteklemeye, stresle savaşmaya yardımcı olur
  • Yulaf sütü, kalp sağlığına faydaları olan bir tür çözünür lif olan beta glukan açısından zengindir. Dolayısıyla kolesterolü düşürmeye ve kalp sağlığını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
  • Piyasada satılan çoğu yulaf sütü genellikle kalsiyum ve D vitamini ile güçlendirildiği için kemik sağlığını desteklemeye yardımcı olur.
İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Aşramda yaşam: İçsel dönüşüm ve arınma yolculuğu

Peki, yulaf sütü, geleneksel inek sütüne göre daha mı faydalı? Yulaf sütünün son yıllardaki artan popülerliğinin ardında onun inek sütünden daha iyi bir alternatif olması mı yatıyor yoksa hepsi bir algı yönetimi mi?

Yulaf sütü gerçekten inek sütünden daha mı faydalı?

Aslında bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Çünkü bireysel ihtiyaçlar, yulaf sütünün mü yoksa inek sütünün mü birey için daha iyi bir seçenek olduğunu belirleyebilir. Ancak iki süt türünü de kıyaslayacak olursak şunları söylemek mümkün:

İnek sütü, yulaf sütüne göre daha düşük glisemik indeks değerine sahiptir bu da kan şekerinde ani dalgalanmalara neden olmadığı anlamına gelir. Yulaf sütü ise buna karşılık daha yüksek glisemik indeks değerine sahiptir ve kan şekerini inek sütüne nazaran daha hızlı yükseltebilir. Özellikle diyabet hastalarının veya insülin direnci olan kişilerin bu konuya dikkat etmesi gerekir.

Öte yandan yulaf sütü, inek sütüne göre daha fazla şeker içerebilir. Özellikle tatlandırılmış veya çeşitli şeker içerikli aroma vericiler eklenmiş yulaf sütü, klasik inek sütünden daha fazla şeker içerebilir bu da hem kan şekeri dengesini bozabilir hem de daha fazla kalori alımına neden olabilir. Dolayısıyla yulaf sütü satın alırken şeker veya tatlandırıcı ilave edilmemiş versiyonlarını tercih etmek önemlidir.

Yulaf sütü doğal olarak inek sütünden daha az protein içerir, eğer ek olarak protein ilavesi ile güçlendirilmediyse piyasa satılan yulaf sütleri geleneksel inek sütünden daha az protein içeriğine sahiptir, bu da özellikle bitki bazlı protein kaynaklarından faydalanmak isteyen bireyler için bir dezavantaj oluşturabilir.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Düzenli yürüyüş ve kan şekeri ilişkisi

Geleneksel inek sütleri genellikle içerisine herhangi bir katkı maddesi ve koruyucu eklenmeden paketlenerek piyasaya sürülürken yulaf sütleri çeşitli emülgatörler ve stabilizatörler içerebilir ve bu tür koruyucular bağırsak mikrobiyotasında bozulmalara neden olabilir.

Ayrıca, yulaf sütünün üretiminde inek sütüne göre daha az su tüketildiği ve daha az arazi alanı kullanıldığı için daha az karbon ayak izi açığa çıkar, bu nedenle de inek sütüne göre daha çevreci bir alternatiftir.

Sonuç olarak her iki süt türü de artıları ve olası dezavantajları göz önünde bulundurularak beslenmeye dahil edilebilir. Sizin için hangi türünün daha faydalı olacağına kişisel ihtiyaçlarınızı düşünerek karar verebilir, yulaf sütü satın alırken içindekiler kısmına göz atarak olası risklerden kaçınabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline, vox, nuhsplus

İlginizi çekebilir: Tam yağlı süt, yarım yağlı ve yağsız sütten daha mı iyi?

Bunlara da Göz Atın

Post navigation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir