Alerjilerin bilinmeyen nedenlerinden biri: Botanical sexism (botanik cinsiyetçilik) nedir?

Alerjiler, dünya genelinde milyonlarca insanın yaşam kalitesini ve bütüncül sağlığını olumsuz etkileyen en yaygın sorunlardan bir tanesi. Özellikle bahar ve yaz aylarında polenlerin havada uçuşmaya başlamasıyla daha da artış gösteren alerjilerin nedenlerine ve belirtilerine pek çok çoğumuz aşinayız. Genellikle polen, toz, hayvan tüyü ve belirli gıdalar gibi yaygın tetikleyicilerden kaynaklandığı düşünülse de, alerjilerin arkasında daha az bilinen bir neden daha var; muhtemelen adını daha önce duymadığınız “botanical sexism” yani botanik cinsiyetçilik. Peki, botanik cinsiyetçilik ne demek ve alerjiler ile ilişkisi ne? Gelin, yakından bakalım.

Botanik cinsiyetçilik ve alerji ilişkisi

Botanical sexism terimi, peyzaj mimarisi ve şehir planlaması süreçlerinde erkek bitkilerin dişi bitkilerden daha fazla tercih edilmesini ifade ediyor. Bu terimi üreten bahçıvan Tom Ogren, mimarların, şehir planlayıcıların ‘manzarayı kirleten’ meyveler, tohumlar, çiçekler üretmeleri nedeniyle dişi ağaçlar ekmekten kaçındıklarının altını çiziyor. Dişi ağaçların bakımı daha zor olduğu için de peyzaj çalışanları, daha az bakım gerektiren erkek ağaçlar ekiyorlar. Bu da aslında ekosistemde dengesizliklere neden oluyor.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Diş çürüklerinin nedenleri ve tedavi seçenekleri

Dişi ağaçlar bir nevi ‘çevresel kirletici’ olarak görülüp daha fazla bakım gerektirdikleri düşüncesiyle ekilmedikçe, erkek ağaçlar ekilmeye devam ediyor. Ancak erkek ağaçlar, dişi ağaçların aksine çok fazla polen ürettikleri için bu da alerjileri ve astım rahatsızlıklarını tetikliyor. Botanik cinsiyetçiliği, artan alerji ve astımın bir nedeni olarak bilimsel açıdan kabul görmüş olsa da pek çok bilim insanı bu konuyu eleştirmiş ve Tom Ogren’a karşı çıkmış. Bu durumun yalnızca belli başlı bazı ağaçlar için geçerli olduğunu ve Ogren’in iddia ettiği kadar yaygın olmadığını belirtmişler.

Bugün hala bu konuda bilimsel kaynakların yetersiz olduğu ve bu nedenle kesin yargılara varmanın zor olduğunu söylemek mümkün. Ancak, erkek ağaçların dişi ağaçlardan daha yaygın olduğu iddiasını doğrulayacak ya da reddedecek verilerin sınırlı olduğunu belirtmek gerek.

Eğer botanik cinsiyetçilik gerçekten varsa yani bugün erkek ağaçlar, dişi ağaçlardan daha fazla olduğu için çevremizdeki polen miktarı oldukça fazlaysa, bu durum artan alerji ve astım vakalarını açıklamak için geçerli bir neden olabilir. Yine bu durumda botanik cinsiyetçilikten kaynaklanan alerjik sorunların azaltılması için birkaç önlem alınması da şart.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  TikTok’un öne çıkan trendi Morning Shed gerçekten etkili mi?

Şehir planlamasında ve peyzaj tasarımında hem erkek hem de dişi bitkilerin dengeli bir şekilde kullanılması ve peyzaj mimarlarının, belediye çalışanlarının, şehir planlayıcıların ve halkın botanik cinsiyetçilik ve alerjiler konusundaki farkındalığın artırılması atılacak ilk adımlar olabilir. Dengeli ve bilinçli bitki seçimi, alerjik reaksiyonları azaltabilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Bu konuda daha fazla araştırma ve eğitim, botanik cinsiyetçiliğin olumsuz etkilerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.

Alerjiler hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız aşağıdaki yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

  • Bahar aylarının tadını doyasıya çıkarmak için alerji semptomlarıyla baş etme yolları
  • Şehir yaşamının artan sorunu alerji: 7 adımda alerjiyle mücadele
  • Soğuk algınlığı mı, alerji mi: Belirtileriniz hangi hastalığa işaret ediyor?

Kaynak: wikipedia

Bunlara da Göz Atın

Post navigation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir