Sanatın kurgulanmış ve uygulanmış her dalının yaşadığımız mekanlar üzerinde etkisi oldukça yüksektir. Sanat, mekana görsel estetik, yeni bir boyut, farklı bir dil, tat ve doku katmakla beraber o mekana yeni bir can, kişilik ve orayı tanımlamayı kolaylaştıran bir hafıza da katar. Sanat eseri ister bir tablo gibi tek boyutlu olsun, ister bir heykel gibi 3 boyutlu olsun, ister hareketli dijital bir eser olsun, mekanı tanımlamada, anlamada, içinde yaşamı sürdürme aşamasında hep bir uyum ve akışkanlık içindedir. Görsel estetik, mekansal deneyim ile olumlu bir şekilde birleştiğinde ortaya çıkan sonuç aynı önümüze gelen güzel bir yemek, ruhumuza hitap eden güzel bir müzik, kalbimizle aynı şekilde titreşen ahenkli bir his gibidir.
Mimar olarak sanat eserlerini kullanmayı hep severiz. Yaptığımız projelerde, boyutu ne olursa olsun, mekan ile bütünleşebilecek her eser yaşadığımız mekana, estetik, yeni bir derinlik, kişisellik ve hikaye katar. Hikayesi olan mekanlar ise bizi eğlendirir, meraklandırır, hafızamızda daha kalıcı olur.
Gelelim şimdi, en küçük yaşam alanlarımız olan evlerimiz için seçeceğimiz sanat eserleri konusundaki ipuçlarına…
İçindekiler
Sevdiğiniz eserleri dekorasyonunuza katın
Öncelikli olarak, eğer ki bir koleksiyoner değilseniz, mutlaka beğendiğiniz, sizi saran, bir çeşit elektrik aldığınız parçaları evinizde değerlendirmelisiniz. Sanat, ilham ve yaratım enerjisini içinde barındırır. O yüzden severek kullanacağınız her objenin de evinizin enerjisini yükselteceğini bilmelisiniz. Bunun için hiçbir şekilde acele etmeyin. Eğer beğendiğiniz bir eser varsa, o eserin sizde nasıl hisler uyandırdığına bir odaklanın. Sonuçta her gün onunla beraber yaşayacaksınız. Sizi yansıtıyor mu, neşelendiriyor mu, destekliyor mu? Aceleyle aldığınız, birinin konuşmasından etkilendiğiniz, ticari getirisi olur diye düşündüğünüz için veya sadece size hediye edildiği, aile büyüklerinin bir yadigarı olduğu için, sevmeden sadece mecbur hissederek kullandığınız parçalar evinize olumlu bir enerji katmayacaktır. Etrafımızda bulunan eşyalar ile bütün gün bir enerji alışverişinde bulunuruz. Bizde olumlu hisler uyandırmayan her obje ise enerjimizi bir derece daha aşağı düşürür, bunu unutmayın.
Sanat eseri ve mekanınız arasındaki dengeyi kurmaya çalışın
Mekanınızı bir bütün olarak ele alın. Bazı duvarlar giyinmek ister, bazıları ise çıplak kalmak… Her şeyde olduğu gibi sanat eserlerinin kullanımında da denge çok önemlidir. Aynı yin-yang felsefesindeki gibi, birbirinin içine geçen, akışkan, birbirini dengeleyen ortamlar yaratmamız önemlidir. Mekanların nefes alması, yaşam enerjisinin rahatlıkla akması için her duvarınızı veya evinizin her köşesini sanat eseri ile doldurmaya çalışmayın. Teklik bazen çokluktan daha etkili ve vurucudur.
Sanat eseriniz mekanınız ile bütünlük oluştursun
Kullanacağınız sanatsal çalışmanın boyutları, mekanınız ile bütünlük oluşturmalı. Büyük bir duvarda küçük bir eser sergilemek, veya küçük bir alana büyük bir eseri sığdırmaya çalışmak ne mekanın bütünlüğüne bir katkı yapar ne de sanat eserine hak ettiği değeri sergiletebilir. Aksine yaşam enerjisinin ahenkli akışını bloke edebilir. Sanat eseriniz, evinizin dekorasyon stiline, renklerine katkı sağlıyor mu, fark edin. İllaki aynı renklerde veya stilde olması gerekmez, tezatlar da kendi içinde tutarlı ve ahenkli bir hava yaratabilir.
Sanat eserinize ayıracağınız alanın bütün içinde kullanımına dikkat etmelisiniz. Örneğin evinizin koridorun duvarında kullanabileceğiniz boyutları dengeli bir eser o koridora canlılık katabilir ya da giriş kapınızın tam karşısında yer alabilecek bir tablo, evin ve sizin kimliğiniz hakkında bir ipucu vererek, eve gelen siz ve misafirleriniz için daha davetkar bir alan yaratabilir.
Eser seçiminde dikkat edilecekler
Herkes kendi eğenisi, tarzı ile bir eseri seçmelidir. O yüzden bu deneyim kişiye özeldir. Fark edin, seçtiğiniz ve evinize yerleştirdiğiniz eseri başka birinin evine yerleştirmeye çalıştığınızda aynı destekleyici etkiyi sağlamayacaktır. Eser artık sizin mekanınıza ve size özeldir.
Ancak eser seçiminde genel olarak uzak durmayı tavsiye edeceğimiz bazı konular da vardır. Tekli figürler-portreler genel olarak yalnızlık ve hüznü çağrıştırır. Uzunca zaman geçirdiğiniz bir mekanda, sürekli hüzünlü tek bir kadın veya tek bir erkek portresine bakmak, ister istemez sizde de bu duyguları tetikler. İçinde şiddet, vahşet, ölüm, korku içeren tablolardan uzak durmakta fayda vardır. Kim bir yemek masasında, karşısında savaş temalı bir tablo varken iştahla yemek yiyebilir ki? Bunun yerine daha bereketi çağrıştıran, olumlu duygular uyandıran bir eser, hem mekan hem de bizler için daha olumlu etkiler sağlar. Seçeceğiniz eser, sivri köşelerden, düz çizgilerden çok, kıvrımlı hatlara sahip olmalı ki mekanın ahenkli akışında kalabilsin. Bu arada aile fotoğraflarından oluşturulabilecek bir duvar panosu, uykuyu bozabileceği için yatak odaları için çok uygun değildir. Bir sürü gözün önünde uyumak sizi nasıl hissettirir? Dediğimiz gibi etrafımızdaki her obje ile bilinçli veya bilinçsiz etkileşim içinde olduğumuzu unutmayalım. Ve seçimlerimizi ona göre yapalım.
Bunlar tabii ki genel temalar. Ancak evinizin Feng Shui enerji haritasını biliyorsanız bu paragraf size göre. Feng Shui 5 elementin dengesine göre çalışan bir sistem. Dolayısıyla Ağaç-Ateş-Toprak-Metal-Su elementlerinin dengeli kullanımı önemli. Ağaç elementine giren eserler daha çok doğa (ağaç, orman, bitki) temalı olanlar, materyali ağaç olanlar, mavi ve yeşil ağırlıklı eserler. Ateş elementi için şömine, mum gibi ateş temalı, kırmızı, turuncu gibi canlı renkli eserler. Toprak elementi için, dağlar, peyzaj temalı, malzemesinde toprak olan seramik tarzı, yanık sarı, bej, kahverengi ağırlıklı eserler. Metal elementine girenler araba gibi endüstriyel temalı, malzemesi metal, kurşun, bakır gibi olan, gri, beyaz renk ağırlıklı eserler. Su elementine girenler ise göl, deniz, şelale gibi su temalı, koyu lacivert, siyah renkli eserler sayılabilir. Bunun dışında video enstalasyonu gibi hareketli eserler, olumlu enerjilerin olduğu, daha yang alanlarda kullanılmalı. Olumsuz bölgelerden ve uykuya ayrılan yin alanlardan uzak tutulmalıdır.
Feng Shui’de bereket, aşk, başarı için kullanılan farklı objeler de vardır. Örneğin bambu, buddha, koi balıkları, hayvan figürleri (ejderha, kurbağa, fil, at, feniks gibi…) temalı eserlerden de yararlanılabilinir.
Her zaman söylediğimiz gibi öncelik her zaman sevdiğiniz, size uyan bir eseri seçmek olmalıdır. Sanatın evinizde doğru kullanımı, hem mimarinin, hem de Feng Shui pratiklerinin mekanınız üzerindeki etkisini oldukça yükseltecektir.
“Sanat iyileştirir” diyelim ve yakın zaman içinde sanatla buluşabileceğiniz bir etkinliği de buradan paylaşalım. Hem yeni akımları görmek, hem sanatın birleştirici etkisine şahit olmak ya da kim bilir kendi zevkinize uygun bir eseri kovalamak için 29 Nisan-01 Mayıs Fişekhane’deki Contemporaray İstanbul Fuarı güzel bir seçenek olabilir.
İlginizi çekebilir: İlkbaharı 2022’nin Feng Shui enerjileriyle karşılayın