Dünyada popüler olan Brazilian Jiu Jitsu (BJJ) ve crossfit gibi uygulamalar Türkiye’de henüz marjinal kalıyor. Ancak Türkiye’de de popülerleşmeleri için çaba gösteren kişiler de yok değil. Balaban Team takımının kurucusu Ertan Balaban, BJJ ve Crossfit’in Türkiye’de gelişimine ön ayak olan ender kişilerden biri. Kendisine Brazilian Jiu Jitsu, crossfit ve takımı hakkında merak ettiklerimizi sorduk.
1. Balaban Team nasıl oluştu? Başlangıcından itibaren geçen süreci kısaca anlatır mısın?
Aslında Balaban JJ Takımını kurmaya profesyonel MMA dövüşmeyi bıraktıktan sonra kurmaya karar verdim, çünkü aynı zamanda hem sporcu, hem de antrenörolmak bence imkansızdı.
Takımı kuralı bir sene kadar oldu ve takımımız 100 kişiyi aştı. Takımımızın 2 tane Güç ve Kondisyon antrenörü, 3 tane BJJ eğitmeni var. Anadolu yakasında beni maçlara hazırlayan ve kişisel antrenörlüğümü de yapan Umut Duygu, Avrupa yakasında sizin de yakından tanıdığınız Yılmaz Arif Budak Hoca buluyor. Bu sporu bayanların da yapması için, uzun zamandır bizimle antrenman yapan Perihan Birol da bayan derslerini veriyor.
Anadolu yakasında Brazilian Jiu Jitsu derslerinde, benimle birlikte Barış Dokur antrenörlük yapıyor. Yakın arkadaşım olan Baran Ünal ise, Avrupa yakasında beraber açtığımız Tubarao Gym’de antrenörlük yapıyor.
Takım, kendi aramızda başladığımız antrenmanlara gelen insan sayısının artmasıyla ve bu insanların takımı sahiplenmesiyle, gitgide büyüyor. www.ertanbalaban.com adresinden Arkın Çelik’in bizler için yaptığı videoları izleyip antrenman yaparken ve kadar eğlendiğimizi görebilirsiniz.
Takımımızın iki tane ana sponsoru bulunmakta bunlar yine takımımızdan olan Emre Sarısoy arkadaşımızın yarattığı ve bence Avrupa’nın en iyi markalarından biri olan Mateleon Kimonos ve bizlere ve eğitmenlerimize her konuda destek olan New Balance ekibi.
Takımımız yılda en az 4 yada 5 turnuvaya hazırlanıyor bunların arasına “ibjjf” yani Dünya Jiujitsu Federasyonu’nun hazırlamış olduğu Avrupa ve Dünya Şampiyonaları mevcut, yılda en az bir kere de Brezilya’ya gitmeye çalışıyoruz. Orada kamplar yapıyor, turnuvalara katılıyoruz. Balaban Jijitsu takım sayfamızdan girip kamp ve maç videolarımıza göz atabilirsiniz. Adına takım diyoruz ama biz aslında birbirine bağlı, büyük bir aile gibiyiz. Bu takımın bir parçası olmak beni olduğu gibi bence herkesi çok mutlu ediyor.
2. Brazilian Jiu Jitsu ile nasıl tanıştın? Türkiye’ye nasıl getirdin?
Brazilian Jiu Jitsu ile Amerika’da tanıştım. O zamanlar ring sporlarına meraklıydım ve MMA yapmak istiyordum. Fakat MMA yapabilmem için BJJ öğrenmem gerektiğini öğrendim ve Nogi JJ – kimono giymeden yapılan jiujitsu- yapmaya başladım. 2007 senesinde Türkiye’ye geldim ve bu sporu Türkiye’de yapan birkaç arkadaşımla tanıştım. 2008 yılında Türkiye’ye gelen Felipe Costa bana kimono giymedem bu sporda ilerleyemeyeceğimi söyledi ve bu alanda aldığım en büyük ders bu oldu. 2009 yılında ilk defa Brezilya’ya gittim, okulları gezdim, bu sporu daha yakından tanıdım ve katıldığım, Brezilya’nın en büyük yerel turnuvası olan Brazilian Nationals’ta 3. oldum. Bu üçüncülük, bu spora olan ilgimi ve kendime olan güvenimi arttırdı.
2009 senesinde Igor Silva ile tanıştım, kendisi Dünya, Avrupa, Asya ve Brezilya şampiyonu. Igor silva bizlere seminer vermek için şu ana kadar 7 kere Türkiye’ye geldi. Şu anda Igor Silva’nın Avrupadaki tek temsilcisiyim ve bu sene Igor Silva altında kahverengi kuşağı almaya hak kazandım. 2004’te başlayan bu serüvenin, başlangıcından tam 8 sene sonra kahverengi olabildim. Bu demek oluyor ki BJJ’de kuşak atlamak hayli zor, ama bence dünyanın en değerli kuşağı. Şu anda takımımızda 6 tane mor ve 26 tane mavi kuşak bulunmakta, 80 kişiye yakın da beyaz. Bu sayı bizi Avrupa’daki en büyük takımların arasına koyuyor, ben de bu takımı kurmakla doğru karar verdiğimi hissedip takımımla gurur duyuyorum.
3. Crossfit de fitness’ın tanımını değiştiren uygulamalardan. Türkiye’de çok az bilinen bu iki disiplini neden bir arada sunuyor ve bunları nasıl yayıyorsunuz?
Maçlara hazırlanırken yaptığım antrenmanlarda hep fonksiyonel hareketler ve halter ile güç çalışmaları yapıyordum. Crossfit ile ilk tanışmam bu sporun bu ülkedeki öncülerinden, Crossfit 34 ün sahibi olan Mehmet Kilimci ile tanıştıktan sonra başladı. BJJ ve Crossfit çok paralel sporlardır, dünyada da çoğu BJJ sporcusu, maçlarına crossfit antrenmanlarıyla hazırlanıyor. Crossfit bu yüzden çok ilgimi çekti ve biz de okullarımızda bu antrenman sistemini kullanmaya başladık. Daha sonra takımımızın hocalarından Umut Duygu ile Avusturya’nın Viyana şehrinde bulunan Crossfit eğitimlerine katıldık ve bu konuda daha fazla bilgi sahibi olduk. Şu anda Avrupa yakasında Crossfit antrenmanlarımız devam ediyor. Yakın zamanda Bağdat Caddesi’ne açılacak olan ZONE Spor tesisinin içine açacağımız okulumuz ile Anadolu yakasında da crossfiti büyütmeye kararlıyız. Ayrıca takım sponsorumuz New Balance ile bu konuda çok iyi kamp ve yarışma projelerimiz var ama bunlar sürpriz olsun.
4. Nasıl bir ekibiniz var? Profili nedir? Ortamınız nasıl? Kadınlar da var mı?
Ekip çok sağlam diye başlayabilirim bu konuya, bu takım birçok bilgili, kaliteli ve donanımlı insandan oluşuyor. Bu spora yurt dışında beden satrancı diyorlar ve bu sporu yapan insanlar zeki oluyorlar. Her sporun olduğu gibi bu sporun da bir profili ve kültürü var ve o yüzden takımdaki çoğu arkadaşım ile ortak yönümüz çok fazla. Onlarla hem kardeşim hem arkadaşım gibi sosyal ortamda da görüşüyorum. Ben bu insanların hocası olduğum için çok gururluyum çünkü hepsi kendi alanında çok başarılı insanlar. Takımımız o kadar güzel bir networke sahip oldu ki, ihtiyacımız olan her şeyi takım içinde çözebiliyor, dışarıdan çok fazla destek bile almıyoruz.
5. Uplifers diye nitelendirdiğimiz konsept fiziksel, ruhsal ve sosyal anlamda iyi olmaya işaret eder. Siz de kendiniz ve ekibiniz için Uplifers diyebilir misiniz? Ruhsal ve sosyal katkıları nedir?
Biz buna “Uplife” demesek de “Lifestyle” diyoruz ve aslında birbirine çok benzeyen kelimeler. Yani hepimiz aynı hayat tarzını yaşıyoruz. İyi besleniyoruz, Crossfit yapıyoruz, en güzel zamanımızı minderde geçiriyoruz, BJJ’e aşığız, birbirimize bağlıyız, sırt sırta turnuvalara gidip beraber madalya kazanıyoruz. Bu ekip nasıl oluştu bilmiyorum ama benim çocuklarıma bırakacağım en büyük miras, her gün büyüyen bu güçlü takım olacaktır diye düşünüyorum.
Takımımızın şu anda Bursa ve Ankara’da temsilcilikleri vardır. Yakın zamanda İzmir’de de temsilcilik açmayı planlıyoruz. Ayrıca İstanbul’daki temsilciliklerimizi arttıracağız. Bunların başında Sinan Yıldız’ın önderlik yaptığı, Maltepe’de bulunan Sports Club’da derslerimiz başlıyor.